This section allows you to view all posts made by this member. Note that you can only see posts made in areas you currently have access to.
1
Türksat 3A,4A,5B,6A-42.0°E-Uyduları Hakkındaki Haberler / Türksat 7A için Start Verildi!
Bugün, 16:57TÜRKSAT 7A ÇALIŞMALARI

Uraloğlu, Türkiye'nin uydu operatörü TÜRKSAT'ın uzaydaki haberleşme kapasitesini artırma hedefi doğrultusunda yeni bir adım attığını da söyledi.
Yapım süreci başlatılan yeni nesil haberleşme uydusu Türksat 7A'ya ilişkin finansman desteğini kapsayan protokolün, TÜRKSAT ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığı arasında 19 Haziran'da imzalandığını anımsatan Uraloğlu, protokol ile Türksat 7A'nın yapım sürecine yönelik olarak Bakanlık tarafından sağlanacak desteğin çerçevesinin belirlendiğini bildirdi.
Bundan sonraki süreçte teknik çerçevenin belirleneceğini anlatan Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Türksat 7A Projesi, halen 42 derece doğu yörüngesinde görev yapan Türksat 3A uydusunun tasarım ömrünün sona yaklaşması nedeniyle başlatıldı. Projeyle Türkiye'nin yörünge ve frekans haklarının korunması, mevcut ticari yükümlülüklerin sürdürülmesi, kamu haberleşme ihtiyaçlarının karşılanması ve gelişen teknolojilere uygun yeni haberleşme kabiliyetlerinin kazanılması hedefleniyor. Yeni nesil uydu sistemleri arasında yer alması planlanan Türksat 7A, yüksek veri kapasitesi, geniş kapsama alanı ve 'esnek faydalı yük' teknolojisiyle donatılacak. Bu teknoloji sayesinde, dinamik kaynak yönetimi ve farklı coğrafi bölgelerde esnek hizmet sunumu sağlanabilecek. 2029'da hizmete alınması planlanan Türksat 7A ile Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekte uydu haberleşme yetkinliğinin güçlendirilmesi amaçlanıyor."
KAYNAK : AA

Uraloğlu, Türkiye'nin uydu operatörü TÜRKSAT'ın uzaydaki haberleşme kapasitesini artırma hedefi doğrultusunda yeni bir adım attığını da söyledi.
Yapım süreci başlatılan yeni nesil haberleşme uydusu Türksat 7A'ya ilişkin finansman desteğini kapsayan protokolün, TÜRKSAT ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığı arasında 19 Haziran'da imzalandığını anımsatan Uraloğlu, protokol ile Türksat 7A'nın yapım sürecine yönelik olarak Bakanlık tarafından sağlanacak desteğin çerçevesinin belirlendiğini bildirdi.
Bundan sonraki süreçte teknik çerçevenin belirleneceğini anlatan Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Türksat 7A Projesi, halen 42 derece doğu yörüngesinde görev yapan Türksat 3A uydusunun tasarım ömrünün sona yaklaşması nedeniyle başlatıldı. Projeyle Türkiye'nin yörünge ve frekans haklarının korunması, mevcut ticari yükümlülüklerin sürdürülmesi, kamu haberleşme ihtiyaçlarının karşılanması ve gelişen teknolojilere uygun yeni haberleşme kabiliyetlerinin kazanılması hedefleniyor. Yeni nesil uydu sistemleri arasında yer alması planlanan Türksat 7A, yüksek veri kapasitesi, geniş kapsama alanı ve 'esnek faydalı yük' teknolojisiyle donatılacak. Bu teknoloji sayesinde, dinamik kaynak yönetimi ve farklı coğrafi bölgelerde esnek hizmet sunumu sağlanabilecek. 2029'da hizmete alınması planlanan Türksat 7A ile Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekte uydu haberleşme yetkinliğinin güçlendirilmesi amaçlanıyor."
KAYNAK : AA
2
Türksat 3A,4A,5B,6A-42.0°E-Uyduları Hakkındaki Haberler / İlk Yerli ve Milli Uydu Türksat 6A Resmen Hizmete Alındı
Bugün, 16:56Türksat 6A 1 yıldır "Uzay Vatan"da!

Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın "Uzay Vatan"da birinci yılını doldurduğunu ve bunun ülkenin uydu çalışmalarında önemli bir adım olduğunu belirtti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 9 Temmuz 2024'te uzaya fırlatılan Türksat 6A'ya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın uzayda 1. yılını doldurduğunu ve bunun ülkenin uydu çalışmalarında önemli bir adım olduğunu belirten Uraloğlu, Türksat 6A için Bakanlık çatısı altındaki çalışmaların 15 Aralık 2014'te başladığını ve yaklaşık 10 yıl sürdüğünü söyledi.
Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Türksat 6A uydumuz, sadece bir teknoloji projesi değil Türkiye'nin mühendislik, bilim ve teknoloji üretme ülküsünün simgesi oldu.
Uzaya açılan bu pencere, iletişimden savunma sanayisine, bilimsel keşiflerden küresel veri altyapısına kadar birçok alanda yeni fırsatları milletimizin hizmetine sunacak.
Bir yıldır uzayda olan Türksat 6A Projemiz ülkemizin uydu alanında yetişmiş personel gücüne ve tecrübe kazanımına da büyük katkı sağladı.
Türksat 6A gibi büyük çaplı uzay projeleri sayesinde, uzay sektöründe çalışan sayısının artması, ülkemizin gelecekteki uzay projelerinde görev alacak personelin deneyim kazanması, geliştirme altyapısının ve bilgi birikiminin genişlemesi sağlandı."
Uraloğlu, Türksat 6A için 21 Mayıs 2015'te TÜRKSAT ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) iş birliğiyle TUSAŞ tesislerinde kurulan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezinin (USET) açılmasıyla çalışmalara başlandığını anımsattı.
"Türksat 6A için 84 yerli ve milli uydu ekipmanı üretildi"
Türksat 6A Projesi'nin uygulamaya alınması sürecinde birçok aşamadan geçildiğine dikkati çeken Uraloğlu, şunları kaydetti:
"Uydunun üretiminde birçok yerli kurum tarafından geliştirilen bileşenler kullanıldı. TÜBİTAK UZAY'ın, uydu yönetim birimi, tepki tekeri, güneş algılayıcı, yıldız izler, güç kontrol ve dağıtım birimleri, arayüz birimleri, elektrikli itki alt sistemi, ASELSAN'ın almaç, Türkiye anteni, INET, faydalı yük arayüz birimi, CTech'in telemetri/işaret verici, telekomut alıcı, anten sistemleri, test bağdaştırıcıları ve TUSAŞ'ın pil paneli, kablaj sistemleri kullanılan bileşenlerden. Tüm bileşenler test edilip uyduya entegre edildi. Yörünge testleri sürecinde alt sistemlerin işlevselliği başarıyla doğrulandı ve faydalı yük testleri 23 Ekim 2024'te tamamlandı. Bu bileşenler sayesinde uydumuz, yüzde 80'inin üzerinde yerlilik oranıyla üretildi. Türksat 6A'nın hayata geçirilmesi aşamasında üretilen ve uluslararası alanda rekabet edebilecek 84 yerli ve milli uydu ekipmanın üretimi yapıldı."
Uraloğlu, Türksat 6A'nın üretiminin ve testlerinin tamamlanmasının ardından 4 Haziran 2024'te yörüngesine fırlatılması için ABD'nin Florida Eyaleti'ndeki Cape Canaveral Uzay Üssü'ndeki Space X tesislerine yolladıklarını hatırlatarak, uyduyu 9 Temmuz 2024'te de uzaya fırlattıklarını belirtti.

Bakan Uraloğlu, 6 ateşleme manevrasıyla, Türksat 6A'nın 28 Aralık 2024'te nihai görev yörüngesi olan 42 derece doğu boylamına ulaştığını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Burada gerçekleştirilen tüm görev testlerinin ardından, Şubat 2025 itibarıyla yayın denemelerine hazır hale geldi. İlk test yayını 17 Şubat 2025'te başarıyla gerçekleştirildi. Böylece Türksat 6A'nın yayın kapasitesi pratik olarak doğrulandı. Tüm fonksiyonları normal şekilde çalışan uydu, 21 Nisan 2025'te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen törenle, resmen hizmete alındı. 42 derece doğu yörüngesinde görev yapacak uydu, yüksek yerlilik oranı ve geniş kapsama alanıyla ülkemizin uzay ve haberleşme kapasitesine önemli katkı sağlıyor."
Uraloğlu, Türkiye'nin uydu serüveninin 30 yılı aşkın süredir devam ettiğinin altını çizerek, Türksat 6A ile bu serüveni sürdürdüklerini ve Türksat 7A ile de zirveye taşıyacaklarını söyledi.
15 yılı aşkın süre boyunca hizmet vermesi planlanan Türksat 6A ile, Türkiye'nin haberleşme uydusu sayısının 6'ya yükseldiğini kaydeden Uraloğlu, "Jeosenkron yörüngede görev yapan Türksat 6A, başta televizyon yayıncılığı olmak üzere acil durum haberleşmesi gibi kritik hizmetleri geniş bir coğrafyada sunacak. Türksat 6A sayesinde televizyon yayını yapan uydular yedeklenebilir hale gelirken, TÜRKSAT'ın sunduğu hizmet kapasitesi de ciddi ölçüde arttı." dedi.
CABSAT 2025'te Türksat 6A'nın vereceği hizmetler için ihracat anlaşması yapıldı
Uraloğlu, Türksat 6A ile Türkiye'nin haberleşme uydusu üreten 11 ülke arasında yer aldığını, haberleşme uyduları gibi kritik öneme sahip teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin milli güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.
Türksat 6A'yı üretip sadece kullanmak fikriyle hareket edilmediğini, farklı ülkelerde kullanımına sunulduğunu anlatan Uraloğlu, dünyada birçok ülkenin söz konusu uydudan hizmet aldığını, bu hizmeti daha fazla insanın kullanımına sunmak için çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.
Bu kapsamda Dubai'de düzenlenen Orta Doğu'nun en büyük yayıncılık fuarı CABSAT 2025'te Türksat 6A üzerinden verilecek hizmetler için ilk ihracatın gerçekleştirildiğini anlatan Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:
"İmzalanan sözleşme çerçevesinde, Türksat 6A'nın Batı ve Güney Asya kapsama alanlarından kapasite satışı yapıldı. TÜRKSAT ile Dubai merkezli firma arasında imzalanan sözleşme kapsamında yapılan kapasite satışıyla TÜRKSAT, Güney Asya ve Batı Asya kapsaması üzerinden ilk kez doğrudan ticari hizmet vermeye başladı. Anlaşma çerçevesinde Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya gibi ülkeler Türksat 6A'nın hizmet kapsamına dahil edildi. Böylece TÜRKSAT uydularıyla ilk kez bu bölgelere erişim sağlamış oldu. Türksat 6A üzerinden gerçekleştirilen bu ilk ihracat, tamamı Türk mühendisliğiyle geliştirilen milli bir haberleşme uydusunun uluslararası pazara entegre edilmesi açısından kritik bir dönüm noktası oldu. Böylece TÜRKSAT, uydu filosuyla artık dünya nüfusunun yüzde 65'ine yani 5 milyar kişiye erişebilecek."
TÜRKSAT 7A ÇALIŞMALARI
Uraloğlu, Türkiye'nin uydu operatörü TÜRKSAT'ın uzaydaki haberleşme kapasitesini artırma hedefi doğrultusunda yeni bir adım attığını da söyledi.
Yapım süreci başlatılan yeni nesil haberleşme uydusu Türksat 7A'ya ilişkin finansman desteğini kapsayan protokolün, TÜRKSAT ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığı arasında 19 Haziran'da imzalandığını anımsatan Uraloğlu, protokol ile Türksat 7A'nın yapım sürecine yönelik olarak Bakanlık tarafından sağlanacak desteğin çerçevesinin belirlendiğini bildirdi.
Bundan sonraki süreçte teknik çerçevenin belirleneceğini anlatan Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Türksat 7A Projesi, halen 42 derece doğu yörüngesinde görev yapan Türksat 3A uydusunun tasarım ömrünün sona yaklaşması nedeniyle başlatıldı. Projeyle Türkiye'nin yörünge ve frekans haklarının korunması, mevcut ticari yükümlülüklerin sürdürülmesi, kamu haberleşme ihtiyaçlarının karşılanması ve gelişen teknolojilere uygun yeni haberleşme kabiliyetlerinin kazanılması hedefleniyor. Yeni nesil uydu sistemleri arasında yer alması planlanan Türksat 7A, yüksek veri kapasitesi, geniş kapsama alanı ve 'esnek faydalı yük' teknolojisiyle donatılacak. Bu teknoloji sayesinde, dinamik kaynak yönetimi ve farklı coğrafi bölgelerde esnek hizmet sunumu sağlanabilecek. 2029'da hizmete alınması planlanan Türksat 7A ile Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekte uydu haberleşme yetkinliğinin güçlendirilmesi amaçlanıyor."
KAYNAK : AA

Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın "Uzay Vatan"da birinci yılını doldurduğunu ve bunun ülkenin uydu çalışmalarında önemli bir adım olduğunu belirtti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 9 Temmuz 2024'te uzaya fırlatılan Türksat 6A'ya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın uzayda 1. yılını doldurduğunu ve bunun ülkenin uydu çalışmalarında önemli bir adım olduğunu belirten Uraloğlu, Türksat 6A için Bakanlık çatısı altındaki çalışmaların 15 Aralık 2014'te başladığını ve yaklaşık 10 yıl sürdüğünü söyledi.
Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Türksat 6A uydumuz, sadece bir teknoloji projesi değil Türkiye'nin mühendislik, bilim ve teknoloji üretme ülküsünün simgesi oldu.
Uzaya açılan bu pencere, iletişimden savunma sanayisine, bilimsel keşiflerden küresel veri altyapısına kadar birçok alanda yeni fırsatları milletimizin hizmetine sunacak.
Bir yıldır uzayda olan Türksat 6A Projemiz ülkemizin uydu alanında yetişmiş personel gücüne ve tecrübe kazanımına da büyük katkı sağladı.
Türksat 6A gibi büyük çaplı uzay projeleri sayesinde, uzay sektöründe çalışan sayısının artması, ülkemizin gelecekteki uzay projelerinde görev alacak personelin deneyim kazanması, geliştirme altyapısının ve bilgi birikiminin genişlemesi sağlandı."
Uraloğlu, Türksat 6A için 21 Mayıs 2015'te TÜRKSAT ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) iş birliğiyle TUSAŞ tesislerinde kurulan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezinin (USET) açılmasıyla çalışmalara başlandığını anımsattı.
"Türksat 6A için 84 yerli ve milli uydu ekipmanı üretildi"
Türksat 6A Projesi'nin uygulamaya alınması sürecinde birçok aşamadan geçildiğine dikkati çeken Uraloğlu, şunları kaydetti:
"Uydunun üretiminde birçok yerli kurum tarafından geliştirilen bileşenler kullanıldı. TÜBİTAK UZAY'ın, uydu yönetim birimi, tepki tekeri, güneş algılayıcı, yıldız izler, güç kontrol ve dağıtım birimleri, arayüz birimleri, elektrikli itki alt sistemi, ASELSAN'ın almaç, Türkiye anteni, INET, faydalı yük arayüz birimi, CTech'in telemetri/işaret verici, telekomut alıcı, anten sistemleri, test bağdaştırıcıları ve TUSAŞ'ın pil paneli, kablaj sistemleri kullanılan bileşenlerden. Tüm bileşenler test edilip uyduya entegre edildi. Yörünge testleri sürecinde alt sistemlerin işlevselliği başarıyla doğrulandı ve faydalı yük testleri 23 Ekim 2024'te tamamlandı. Bu bileşenler sayesinde uydumuz, yüzde 80'inin üzerinde yerlilik oranıyla üretildi. Türksat 6A'nın hayata geçirilmesi aşamasında üretilen ve uluslararası alanda rekabet edebilecek 84 yerli ve milli uydu ekipmanın üretimi yapıldı."
Uraloğlu, Türksat 6A'nın üretiminin ve testlerinin tamamlanmasının ardından 4 Haziran 2024'te yörüngesine fırlatılması için ABD'nin Florida Eyaleti'ndeki Cape Canaveral Uzay Üssü'ndeki Space X tesislerine yolladıklarını hatırlatarak, uyduyu 9 Temmuz 2024'te de uzaya fırlattıklarını belirtti.

Bakan Uraloğlu, 6 ateşleme manevrasıyla, Türksat 6A'nın 28 Aralık 2024'te nihai görev yörüngesi olan 42 derece doğu boylamına ulaştığını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Burada gerçekleştirilen tüm görev testlerinin ardından, Şubat 2025 itibarıyla yayın denemelerine hazır hale geldi. İlk test yayını 17 Şubat 2025'te başarıyla gerçekleştirildi. Böylece Türksat 6A'nın yayın kapasitesi pratik olarak doğrulandı. Tüm fonksiyonları normal şekilde çalışan uydu, 21 Nisan 2025'te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen törenle, resmen hizmete alındı. 42 derece doğu yörüngesinde görev yapacak uydu, yüksek yerlilik oranı ve geniş kapsama alanıyla ülkemizin uzay ve haberleşme kapasitesine önemli katkı sağlıyor."
Uraloğlu, Türkiye'nin uydu serüveninin 30 yılı aşkın süredir devam ettiğinin altını çizerek, Türksat 6A ile bu serüveni sürdürdüklerini ve Türksat 7A ile de zirveye taşıyacaklarını söyledi.
15 yılı aşkın süre boyunca hizmet vermesi planlanan Türksat 6A ile, Türkiye'nin haberleşme uydusu sayısının 6'ya yükseldiğini kaydeden Uraloğlu, "Jeosenkron yörüngede görev yapan Türksat 6A, başta televizyon yayıncılığı olmak üzere acil durum haberleşmesi gibi kritik hizmetleri geniş bir coğrafyada sunacak. Türksat 6A sayesinde televizyon yayını yapan uydular yedeklenebilir hale gelirken, TÜRKSAT'ın sunduğu hizmet kapasitesi de ciddi ölçüde arttı." dedi.
CABSAT 2025'te Türksat 6A'nın vereceği hizmetler için ihracat anlaşması yapıldı
Uraloğlu, Türksat 6A ile Türkiye'nin haberleşme uydusu üreten 11 ülke arasında yer aldığını, haberleşme uyduları gibi kritik öneme sahip teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin milli güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.
Türksat 6A'yı üretip sadece kullanmak fikriyle hareket edilmediğini, farklı ülkelerde kullanımına sunulduğunu anlatan Uraloğlu, dünyada birçok ülkenin söz konusu uydudan hizmet aldığını, bu hizmeti daha fazla insanın kullanımına sunmak için çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.
Bu kapsamda Dubai'de düzenlenen Orta Doğu'nun en büyük yayıncılık fuarı CABSAT 2025'te Türksat 6A üzerinden verilecek hizmetler için ilk ihracatın gerçekleştirildiğini anlatan Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:
"İmzalanan sözleşme çerçevesinde, Türksat 6A'nın Batı ve Güney Asya kapsama alanlarından kapasite satışı yapıldı. TÜRKSAT ile Dubai merkezli firma arasında imzalanan sözleşme kapsamında yapılan kapasite satışıyla TÜRKSAT, Güney Asya ve Batı Asya kapsaması üzerinden ilk kez doğrudan ticari hizmet vermeye başladı. Anlaşma çerçevesinde Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya gibi ülkeler Türksat 6A'nın hizmet kapsamına dahil edildi. Böylece TÜRKSAT uydularıyla ilk kez bu bölgelere erişim sağlamış oldu. Türksat 6A üzerinden gerçekleştirilen bu ilk ihracat, tamamı Türk mühendisliğiyle geliştirilen milli bir haberleşme uydusunun uluslararası pazara entegre edilmesi açısından kritik bir dönüm noktası oldu. Böylece TÜRKSAT, uydu filosuyla artık dünya nüfusunun yüzde 65'ine yani 5 milyar kişiye erişebilecek."
TÜRKSAT 7A ÇALIŞMALARI
Uraloğlu, Türkiye'nin uydu operatörü TÜRKSAT'ın uzaydaki haberleşme kapasitesini artırma hedefi doğrultusunda yeni bir adım attığını da söyledi.
Yapım süreci başlatılan yeni nesil haberleşme uydusu Türksat 7A'ya ilişkin finansman desteğini kapsayan protokolün, TÜRKSAT ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığı arasında 19 Haziran'da imzalandığını anımsatan Uraloğlu, protokol ile Türksat 7A'nın yapım sürecine yönelik olarak Bakanlık tarafından sağlanacak desteğin çerçevesinin belirlendiğini bildirdi.
Bundan sonraki süreçte teknik çerçevenin belirleneceğini anlatan Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Türksat 7A Projesi, halen 42 derece doğu yörüngesinde görev yapan Türksat 3A uydusunun tasarım ömrünün sona yaklaşması nedeniyle başlatıldı. Projeyle Türkiye'nin yörünge ve frekans haklarının korunması, mevcut ticari yükümlülüklerin sürdürülmesi, kamu haberleşme ihtiyaçlarının karşılanması ve gelişen teknolojilere uygun yeni haberleşme kabiliyetlerinin kazanılması hedefleniyor. Yeni nesil uydu sistemleri arasında yer alması planlanan Türksat 7A, yüksek veri kapasitesi, geniş kapsama alanı ve 'esnek faydalı yük' teknolojisiyle donatılacak. Bu teknoloji sayesinde, dinamik kaynak yönetimi ve farklı coğrafi bölgelerde esnek hizmet sunumu sağlanabilecek. 2029'da hizmete alınması planlanan Türksat 7A ile Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekte uydu haberleşme yetkinliğinin güçlendirilmesi amaçlanıyor."
KAYNAK : AA
3
TV'de Spor Ekranı - Spor Kanallarının Yayın Akışları / TRT Tabii Spor Kanallarının Yayın Akışları
Bugün, 16:49
4
Türksat 3A,4A,5B,6A-42.0°E-Uyduları Hakkındaki Haberler / TGRT Belgesel, Türksat 5B Uydusunda HD Yayında!
Bugün, 01:20Alıntı yapılan: Hayresoğlu - Bugün, 00:16Tgrt haber hd ve tgrt belgesel hd
12380 V 27500 de yayında.
Tgrt eu hd ve tgrt haber sd
11916 V 30000 de yayında
12380 V 27500 3/4
TGRT Belgesel HD Yayında!
Haber için Teşekkürler @Hayresoğlu Hocam!
5
Faydalı Bilgiler / UYDUMTÜRK Forumunda Günün Haberi
Bugün, 01:17Bundesliga'da 25-26 Sezonunda Yayın Hakları Gelirleri Belli Oldu

Almanya Bundesliga'da 2025-2026 yılı öncesinde takımların elde edecekleri yayın hakları netleşti. Dünyanın en çok izlenen futbol liglerinden biri olan Bundesliga'da takımlar çok ciddi bir gelir elde edecek. Yayın gelirlerinde Bayern Münih'in zirvedeki yeri bu sene de değişmedi. Detaylar içeriğimizde!
Bayern Münih Ne Kadar Kazanacak?
Almanya Bundesliga'da yayın hakları gelirleri dağılımı belli oldu. 2025-2026 sezonu öncesi açıklanan verilere göre Bayern Münih, yayın gelirlerinde bir kez daha zirvede yer aldı. 83.4 milyon euro ile ligin en çok kazanan takımı olan Bayern'i, Borussia Dortmund 76 milyon euro ile takip etti. Bir önceki sezonun flaş şampiyonu Bayer Leverkusen ise 75.4 milyon euro ile listenin üçüncü sırasında yer aldı.
Ligin üst sıralarındaki bu üç dev kulübün ardından; Eintracht Frankfurt 69.5 milyon euro, Leipzig 68 milyon euro, Freiburg 61.9 milyon euro, Union Berlin ise 55.8 milyon euro kazanç elde edecek. Bu kulüplerin son yıllardaki Avrupa performanslarının da gelir paylaşımına doğrudan yansıdığı görülüyor.
Yeni Takımlar Alt Sıralarda
Bundesliga'ya yeni yükselen ekiplerin yayın geliri sıralamasındaki konumları dikkat çekti. Özellikle St. Pauli ve Hamburg gibi köklü kulüplerin, alt sıralarda yer alması yayın pastasındaki gelir farkını gözler önüne serdi. St. Pauli'nin 32.7 milyon euro, Hamburg'un ise 31.4 milyon euro alacağı açıklandı.
Listenin son sırasında yer alan bu iki kulübün üzerinde Heidenheim 37 milyon euro ile sıralanırken, Augsburg (40 milyon euro), Werder Bremen (42.6 milyon euro) ve Köln (42.9 milyon euro) gibi takımlar ise orta sıralarda konumlandı. Yayın gelirlerinin, ligdeki sportif başarı, izlenme oranları ve pazarlama değerleriyle doğrudan ilişkili olduğu görülebiliyor. Bundesliga'da mücadele eden tüm takımların alacağı yayın gelirleri ise şöyle sıralandı:
Bayern Münih: 83.4 milyon euro
Borussia Dortmund: 76 milyon euro
Bayer Leverkusen: 75.4 milyon euro
Frankfurt: 69.5 milyon euro
Leipzig: 68 milyon euro
Freiburg: 61.9 milyon euro
Union Berlin: 55.8 milyon euro
Stuttgart: 55.5 milyon euro
Mainz: 55.4 milyon euro
Hoffenheim: 51.4 milyon euro
Mönchengladbach: 50.9 milyon euro
Wolfsburg: 50.7 milyon euro
Köln: 42.9 milyon euro
Werder Bremen: 42.6 milyon euro
Augsburg: 40 milyon euro
Heidenheim: 37 milyon euro
St Pauli: 32.7 milyon euro
Hamburg: 31.4 milyon euro
Spor Ekranı

Almanya Bundesliga'da 2025-2026 yılı öncesinde takımların elde edecekleri yayın hakları netleşti. Dünyanın en çok izlenen futbol liglerinden biri olan Bundesliga'da takımlar çok ciddi bir gelir elde edecek. Yayın gelirlerinde Bayern Münih'in zirvedeki yeri bu sene de değişmedi. Detaylar içeriğimizde!
Bayern Münih Ne Kadar Kazanacak?
Almanya Bundesliga'da yayın hakları gelirleri dağılımı belli oldu. 2025-2026 sezonu öncesi açıklanan verilere göre Bayern Münih, yayın gelirlerinde bir kez daha zirvede yer aldı. 83.4 milyon euro ile ligin en çok kazanan takımı olan Bayern'i, Borussia Dortmund 76 milyon euro ile takip etti. Bir önceki sezonun flaş şampiyonu Bayer Leverkusen ise 75.4 milyon euro ile listenin üçüncü sırasında yer aldı.
Ligin üst sıralarındaki bu üç dev kulübün ardından; Eintracht Frankfurt 69.5 milyon euro, Leipzig 68 milyon euro, Freiburg 61.9 milyon euro, Union Berlin ise 55.8 milyon euro kazanç elde edecek. Bu kulüplerin son yıllardaki Avrupa performanslarının da gelir paylaşımına doğrudan yansıdığı görülüyor.
Yeni Takımlar Alt Sıralarda
Bundesliga'ya yeni yükselen ekiplerin yayın geliri sıralamasındaki konumları dikkat çekti. Özellikle St. Pauli ve Hamburg gibi köklü kulüplerin, alt sıralarda yer alması yayın pastasındaki gelir farkını gözler önüne serdi. St. Pauli'nin 32.7 milyon euro, Hamburg'un ise 31.4 milyon euro alacağı açıklandı.
Listenin son sırasında yer alan bu iki kulübün üzerinde Heidenheim 37 milyon euro ile sıralanırken, Augsburg (40 milyon euro), Werder Bremen (42.6 milyon euro) ve Köln (42.9 milyon euro) gibi takımlar ise orta sıralarda konumlandı. Yayın gelirlerinin, ligdeki sportif başarı, izlenme oranları ve pazarlama değerleriyle doğrudan ilişkili olduğu görülebiliyor. Bundesliga'da mücadele eden tüm takımların alacağı yayın gelirleri ise şöyle sıralandı:
Bayern Münih: 83.4 milyon euro
Borussia Dortmund: 76 milyon euro
Bayer Leverkusen: 75.4 milyon euro
Frankfurt: 69.5 milyon euro
Leipzig: 68 milyon euro
Freiburg: 61.9 milyon euro
Union Berlin: 55.8 milyon euro
Stuttgart: 55.5 milyon euro
Mainz: 55.4 milyon euro
Hoffenheim: 51.4 milyon euro
Mönchengladbach: 50.9 milyon euro
Wolfsburg: 50.7 milyon euro
Köln: 42.9 milyon euro
Werder Bremen: 42.6 milyon euro
Augsburg: 40 milyon euro
Heidenheim: 37 milyon euro
St Pauli: 32.7 milyon euro
Hamburg: 31.4 milyon euro
Spor Ekranı
6
Türksat 3A,4A,5B,6A-42.0°E-Uyduları Hakkındaki Haberler / İstanbul NOW TV,Çok Yakında,Yayın Hayatına Başlıyor
Bugün, 01:12Hazin bir medya hikayesi: 'Çimenlerin sessiz çığlığı'
Değerli okurlar, medya dünyası, her zaman büyüleyici olduğu kadar karmaşık bir sahne olmuştur. Bu sahnede, ışıkların altında parlayan yıldızlar kadar, perde arkasında sessizce ezilen emekçilerin hikayesi de vardır. Ancak ne yazık ki, bu hikayeler genellikle görünmez kalır. Bugün, bir yıldır açılmayı bekleyen bir kanalın ve 6 aydır maaş alamayan çalışanların sessiz çığlığına kulak vereyim istedim.
Değerli okurlar, medya dünyası, her zaman büyüleyici olduğu kadar karmaşık bir sahne olmuştur. Bu sahnede, ışıkların altında parlayan yıldızlar kadar, perde arkasında sessizce ezilen emekçilerin hikayesi de vardır. Ancak ne yazık ki, bu hikayeler genellikle görünmez kalır. Bugün, bir yıldır açılmayı bekleyen bir kanalın ve 6 aydır maaş alamayan çalışanların sessiz çığlığına kulak vereyim istedim.
Medyanın Parlak Yüzü ve Karanlık Gerçekleri
Evet, medya sektörü, dışarıdan bakıldığında büyüleyici bir dünya gibi görünür. Ekranların arkasında dönen çarklar, izleyicilere bilgi ve eğlence sunarken, çalışanlar için bambaşka bir gerçeklik yaratır. Bu gerçeklikte, emekçilerin alın teri çoğu zaman görmezden gelinir. "İstanbul Now" televizyonunun hikayesi de bu karanlık gerçeklerin bir yansımasıdır.

2024 yılının haziran ayında ulusal yayın hayatına başlamayı hedefleyen "İstanbul Now", büyük umutlarla yola çıktı. Kanalın sahibi reklam sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan İhsan Bars Dinçer, medya dünyasına yabancı olmayan bir isimdi. Ancak esas uzmanlık alanı ilaç sektörüydü.
50 yılı aşkın süredir sanayici ve aynı zamanda DEİK Tanzanya İş Konseyi Başkanlığı'nı da yürüten Dinçsa İlaç Yönetim Kurulu Başkanı ve ASO Yönetim Kurulu Üyesi baba Aytaç Muhittin Dinçer, Türkiye'deki büyük firmalarla yabancı şirketlere ilaç üretimi yapmakta.
Dinçer Ailesinin bu yeni medya serüveni, başlangıçta heyecan verici görünüyordu.
İddialı bir de kadro kurmuşlardı...

İlk altı ay boyunca maaşlar düzenli ödendi; çalışanlar geleceğe umutla bakıyordu. Ancak yılbaşıyla birlikte tablo değişti.
Patent Savaşları ve Mali Çıkmazlar
"İstanbul Now" televizyonu ile 2007 yılından beri yayın yapan "NOW TV" (FOX TV) arasında yaşanan patent krizi, bu hikayenin dönüm noktası oldu. Marka hakkı konusunda yaşanan hukuki süreç, iş insanı Dinçer'in mali yapısını derinden sarstı. İddialara göre, Dinçer'in ilaç pazarlama şirketlerinin yapılandırılmış vergi borçları bir anda bozuldu ve hesaplarına bloke konuldu. Finansal kaynakların kesilmesiyle birlikte, televizyonun çalışanlarına maaş ödemesi durdu.
Kuşkusuz bu hiç kimsenin arzu ettiği bir durum değildi...
Ancak, bu noktada sormak gerekiyor: Medya sektöründe yaşanan bu tür krizler neden her zaman emekçileri mağdur eder? Patronların mali çıkmazları, neden çalışanların geçim kaynaklarını tehdit eder? Bu sorular, medya sektörünün yapısal sorunlarına işaret ediyor.
Küçük Balıkların Sessiz Çığlığı 6 Aydır Ödenmeyen Maaşlar!
Medya sektörü, tarih boyunca büyük balıkların küçük balıkları yuttuğu bir arena olmuştur. Küçük girişimler, büyük oyuncuların gölgesinde ezilirken, bu süreçte en büyük bedeli çalışanlar öder. "İstanbul Now" televizyonunun çalışanları da bu ezilmişlikten nasibini aldı değerli okurlar. Altı aydır maaşlarını alamayan emekçiler, ev kirasından tutun da birçok temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiş durumda...
Bu durum, sadece bireysel bir mağduriyet değil; aynı zamanda medya sektöründeki sistematik bir sorunun yansımasıdır. Çalışanların haklarının korunmadığı bir sektörde, sürdürülebilirlikten söz etmek mümkün müdür? Medya patronlarının finansal strateji yapmadan girişimlerde bulunması, sadece kendi hayallerini değil, onlarca çalışanın hayatını da riske atıyor.
RTÜK ve Hukukun Sessizliği...
Hukuki süreçlerde "İstanbul Now" televizyonu lehine verilen kararlara rağmen RTÜK'ün harekete geçmemesi, bu hikayenin başka bir boyutunu oluşturuyor.
RTÜK'ün bu tür krizlerdeki rolü de bence sorgulanmalı.
Eğer büyük balıklar küçük balıkları yutmaya devam ediyorsa, düzenleyici mekanizmaların bu duruma müdahale etmesi gerekmez mi?
Sonuç: Emekçinin Umudu ve Medyanın Geleceği...
Değerli dostlar, medya sektörü, sadece patronların hayalleriyle değil; aynı zamanda çalışanların alın teriyle de şekillenir. "İstanbul Now" televizyonunun hikayesi medyanın parlak yüzünün arkasındaki karanlık gerçekleri bir kez daha gözler önüne seriyor.
Dileriz ki bu hikaye, bir uyanışa vesile olur ve medya sektörü daha adil bir yapıya kavuşur.
Son olarak şunu hatırlatmak isterim; "Emekçinin sesi duyulmadıkça, medyanın geleceği karanlıkta kalmaya mahkumdur..!"
Ekran Kedisi Medyaradar
Değerli okurlar, medya dünyası, her zaman büyüleyici olduğu kadar karmaşık bir sahne olmuştur. Bu sahnede, ışıkların altında parlayan yıldızlar kadar, perde arkasında sessizce ezilen emekçilerin hikayesi de vardır. Ancak ne yazık ki, bu hikayeler genellikle görünmez kalır. Bugün, bir yıldır açılmayı bekleyen bir kanalın ve 6 aydır maaş alamayan çalışanların sessiz çığlığına kulak vereyim istedim.
Değerli okurlar, medya dünyası, her zaman büyüleyici olduğu kadar karmaşık bir sahne olmuştur. Bu sahnede, ışıkların altında parlayan yıldızlar kadar, perde arkasında sessizce ezilen emekçilerin hikayesi de vardır. Ancak ne yazık ki, bu hikayeler genellikle görünmez kalır. Bugün, bir yıldır açılmayı bekleyen bir kanalın ve 6 aydır maaş alamayan çalışanların sessiz çığlığına kulak vereyim istedim.
Medyanın Parlak Yüzü ve Karanlık Gerçekleri
Evet, medya sektörü, dışarıdan bakıldığında büyüleyici bir dünya gibi görünür. Ekranların arkasında dönen çarklar, izleyicilere bilgi ve eğlence sunarken, çalışanlar için bambaşka bir gerçeklik yaratır. Bu gerçeklikte, emekçilerin alın teri çoğu zaman görmezden gelinir. "İstanbul Now" televizyonunun hikayesi de bu karanlık gerçeklerin bir yansımasıdır.

2024 yılının haziran ayında ulusal yayın hayatına başlamayı hedefleyen "İstanbul Now", büyük umutlarla yola çıktı. Kanalın sahibi reklam sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan İhsan Bars Dinçer, medya dünyasına yabancı olmayan bir isimdi. Ancak esas uzmanlık alanı ilaç sektörüydü.
50 yılı aşkın süredir sanayici ve aynı zamanda DEİK Tanzanya İş Konseyi Başkanlığı'nı da yürüten Dinçsa İlaç Yönetim Kurulu Başkanı ve ASO Yönetim Kurulu Üyesi baba Aytaç Muhittin Dinçer, Türkiye'deki büyük firmalarla yabancı şirketlere ilaç üretimi yapmakta.
Dinçer Ailesinin bu yeni medya serüveni, başlangıçta heyecan verici görünüyordu.
İddialı bir de kadro kurmuşlardı...

İlk altı ay boyunca maaşlar düzenli ödendi; çalışanlar geleceğe umutla bakıyordu. Ancak yılbaşıyla birlikte tablo değişti.
Patent Savaşları ve Mali Çıkmazlar
"İstanbul Now" televizyonu ile 2007 yılından beri yayın yapan "NOW TV" (FOX TV) arasında yaşanan patent krizi, bu hikayenin dönüm noktası oldu. Marka hakkı konusunda yaşanan hukuki süreç, iş insanı Dinçer'in mali yapısını derinden sarstı. İddialara göre, Dinçer'in ilaç pazarlama şirketlerinin yapılandırılmış vergi borçları bir anda bozuldu ve hesaplarına bloke konuldu. Finansal kaynakların kesilmesiyle birlikte, televizyonun çalışanlarına maaş ödemesi durdu.
Kuşkusuz bu hiç kimsenin arzu ettiği bir durum değildi...
Ancak, bu noktada sormak gerekiyor: Medya sektöründe yaşanan bu tür krizler neden her zaman emekçileri mağdur eder? Patronların mali çıkmazları, neden çalışanların geçim kaynaklarını tehdit eder? Bu sorular, medya sektörünün yapısal sorunlarına işaret ediyor.
Küçük Balıkların Sessiz Çığlığı 6 Aydır Ödenmeyen Maaşlar!
Medya sektörü, tarih boyunca büyük balıkların küçük balıkları yuttuğu bir arena olmuştur. Küçük girişimler, büyük oyuncuların gölgesinde ezilirken, bu süreçte en büyük bedeli çalışanlar öder. "İstanbul Now" televizyonunun çalışanları da bu ezilmişlikten nasibini aldı değerli okurlar. Altı aydır maaşlarını alamayan emekçiler, ev kirasından tutun da birçok temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiş durumda...
Bu durum, sadece bireysel bir mağduriyet değil; aynı zamanda medya sektöründeki sistematik bir sorunun yansımasıdır. Çalışanların haklarının korunmadığı bir sektörde, sürdürülebilirlikten söz etmek mümkün müdür? Medya patronlarının finansal strateji yapmadan girişimlerde bulunması, sadece kendi hayallerini değil, onlarca çalışanın hayatını da riske atıyor.
RTÜK ve Hukukun Sessizliği...
Hukuki süreçlerde "İstanbul Now" televizyonu lehine verilen kararlara rağmen RTÜK'ün harekete geçmemesi, bu hikayenin başka bir boyutunu oluşturuyor.
RTÜK'ün bu tür krizlerdeki rolü de bence sorgulanmalı.
Eğer büyük balıklar küçük balıkları yutmaya devam ediyorsa, düzenleyici mekanizmaların bu duruma müdahale etmesi gerekmez mi?
Sonuç: Emekçinin Umudu ve Medyanın Geleceği...
Değerli dostlar, medya sektörü, sadece patronların hayalleriyle değil; aynı zamanda çalışanların alın teriyle de şekillenir. "İstanbul Now" televizyonunun hikayesi medyanın parlak yüzünün arkasındaki karanlık gerçekleri bir kez daha gözler önüne seriyor.
Dileriz ki bu hikaye, bir uyanışa vesile olur ve medya sektörü daha adil bir yapıya kavuşur.
Son olarak şunu hatırlatmak isterim; "Emekçinin sesi duyulmadıkça, medyanın geleceği karanlıkta kalmaya mahkumdur..!"
Ekran Kedisi Medyaradar
7
Türkiye'deki TV Kanallarıyla İlgili Haberler / Turgay Ciner, Show TV ve Habertürk'ü Sattı! Yeni Sahibi Kim Oldu?
Dün, 22:56Can Medya Grubu'nda üst düzey atamalar! Kimler, hangi görevlere getirildi?

Can Medya Grubu'nda üst düzey görev değişiklikleri yaşandı. Dijital yayınlardan Ankara Temsilciliğine kadar birçok pozisyona yeni isimler atandı.
24 Nisan'da Ciner Yayın Holding'in tüm hisselerini satın alarak Habertürk, Show TV, Bloomberg HT, HT Spor gibi önemli medya kuruluşlarının sahibi olan Can Grubu'nun çeşitli birimlerde üst düzey atamalar gerçekleşti.
Grubun Dijital Yayınlar Genel Müdürlüğü görevine medya ve dijital dönüşüm alanında 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Baha Uyar getirildi. Uyar, doğrudan Yönetim Kurulu Başkanı ve Başkan Vekiline karşı sorumlu olacak.
Habertürk TV ve Haberturk.com Ankara Temsilciliği görevine Nasuhi Güngör atanırken, Can Medya Grubu Ankara Temsilciliği'ne ise Fevzi Çakır getirildi.
Habertürk TV Haber Koordinatörü Zülfikar Ali Aydın'ın yetki alanı genişletilerek "Haber ve Yayın Koordinatörü" olarak yeniden görevlendirildi. Ayrıca Prime time programları koordinatörlüğü kaldırıldı; bu yayınlar doğrudan Genel Yayın Yönetmeni yetkisine bağlandı.
Atamalar kapsamında Selahattin İmamoğlu'nun Bilgi Grubu Başkanlığı görevine devam edeceği belirtildi.
Grup tarafından yayımlanan resmî açıklama şu şekilde:
1-) Can Medya Grubumuz bünyesinde yayınlanmakta olan internet ve dijital medya mecralarının Yayın ve Dağıtımını yönetmek yetki ve sorumluluğu ile görev yapmak üzere Sayın Baha Uyar, Can Medya Grubu Dijital Yayınlar Genel Müdürlüğü görevine atanmıştır. Sn. Baha Uyar doğrudan Yönetim Kurulu Başkan ve Başkan Vekiline karşı sorumlu olarak görev icra edecektir.
Medya ve dijital dönüşüm alanında 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Baha Uyar, kariyeri boyunca Türkiye'nin önde gelen medya kuruluşlarında dijitalleşme süreçlerine liderlik etmiş, birçok yenilikçi projeye imza atmıştır. Uyar, 2020 yılından bu yana Solar Medya A.Ş.'de CEO olarak, 2018-2020 yılları arasında Demirören Medya'da Chief Dijital Officer (CDO) olarak görev almış; Kanal D, CNN Türk, Teve 2, Dream TV ve grup radyolarının dijital platformlarını yeniden yapılandırmış, dijitalleşme süreçlerine yön vermiştir. 2011-2018 yıllarında Doğan Medya bünyesinde CDO olarak görev yapan Uyar, Net D, Net Müzik ve Blu TV gibi dijital yayın platformlarının kurulmasında aktif rol üstlenmiştir. Bu dönemde, Kanal D, Teve 2, Dream TV ve radyo kanallarının dijital dönüşüm süreçlerini başarıyla yönetmiştir.
Sn. Selahattin İmamoğlu Bilgi Grubu Başkanı olarak görevini sürdürecek ve doğrudan Yönetim Kurulu Başkanı ve Başkan Vekiline karşı sorumlu olacaktır.
2-) Habertürk Tv ve Haberturk.com Ankara Temsilciliği'ne Sayın Nasuhi Güngör, Habertürk Tv Genel Yayın Yönetmenine karşı sorumlu olmak üzere atanmıştır.
3-) Sn. Fevzi Çakır Can Medya Grubu Ankara Temsilciliği görevini doğrudan Yönetim Kurulu Başkanı ve Başkan Vekiline karşı sorumlu olarak icra edecektir.
4-) Habertürk Tv Haber Koordinatörü Sn. Zülfikar Ali Aydın bundan sonra Habertürk Tv Haber ve Yayın Koordinatörü yetki ve sorumluluğu ile Genel Yayın Yönetmenine karşı sorumlu olmak üzere görev yapacaktır.
5-) Habertürk Tv Prime time programları koordinatörlüğü görevi kaldırılmıştır. Prime time haber programları doğrudan Habertürk Tv Genel Yayın Yönetmeninin görev ve yetkisi altında sürdürülecektir.
Yeni görevlendirmelerin hayırlı olmasını ve tüm arkadaşlarımıza başarılar dileriz.
Can Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı - M. Kenan Tekdağ
Can Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili -
Mehmet Can / Medyaradar

Can Medya Grubu'nda üst düzey görev değişiklikleri yaşandı. Dijital yayınlardan Ankara Temsilciliğine kadar birçok pozisyona yeni isimler atandı.
24 Nisan'da Ciner Yayın Holding'in tüm hisselerini satın alarak Habertürk, Show TV, Bloomberg HT, HT Spor gibi önemli medya kuruluşlarının sahibi olan Can Grubu'nun çeşitli birimlerde üst düzey atamalar gerçekleşti.
Grubun Dijital Yayınlar Genel Müdürlüğü görevine medya ve dijital dönüşüm alanında 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Baha Uyar getirildi. Uyar, doğrudan Yönetim Kurulu Başkanı ve Başkan Vekiline karşı sorumlu olacak.
Habertürk TV ve Haberturk.com Ankara Temsilciliği görevine Nasuhi Güngör atanırken, Can Medya Grubu Ankara Temsilciliği'ne ise Fevzi Çakır getirildi.
Habertürk TV Haber Koordinatörü Zülfikar Ali Aydın'ın yetki alanı genişletilerek "Haber ve Yayın Koordinatörü" olarak yeniden görevlendirildi. Ayrıca Prime time programları koordinatörlüğü kaldırıldı; bu yayınlar doğrudan Genel Yayın Yönetmeni yetkisine bağlandı.
Atamalar kapsamında Selahattin İmamoğlu'nun Bilgi Grubu Başkanlığı görevine devam edeceği belirtildi.
Grup tarafından yayımlanan resmî açıklama şu şekilde:
1-) Can Medya Grubumuz bünyesinde yayınlanmakta olan internet ve dijital medya mecralarının Yayın ve Dağıtımını yönetmek yetki ve sorumluluğu ile görev yapmak üzere Sayın Baha Uyar, Can Medya Grubu Dijital Yayınlar Genel Müdürlüğü görevine atanmıştır. Sn. Baha Uyar doğrudan Yönetim Kurulu Başkan ve Başkan Vekiline karşı sorumlu olarak görev icra edecektir.
Medya ve dijital dönüşüm alanında 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Baha Uyar, kariyeri boyunca Türkiye'nin önde gelen medya kuruluşlarında dijitalleşme süreçlerine liderlik etmiş, birçok yenilikçi projeye imza atmıştır. Uyar, 2020 yılından bu yana Solar Medya A.Ş.'de CEO olarak, 2018-2020 yılları arasında Demirören Medya'da Chief Dijital Officer (CDO) olarak görev almış; Kanal D, CNN Türk, Teve 2, Dream TV ve grup radyolarının dijital platformlarını yeniden yapılandırmış, dijitalleşme süreçlerine yön vermiştir. 2011-2018 yıllarında Doğan Medya bünyesinde CDO olarak görev yapan Uyar, Net D, Net Müzik ve Blu TV gibi dijital yayın platformlarının kurulmasında aktif rol üstlenmiştir. Bu dönemde, Kanal D, Teve 2, Dream TV ve radyo kanallarının dijital dönüşüm süreçlerini başarıyla yönetmiştir.
Sn. Selahattin İmamoğlu Bilgi Grubu Başkanı olarak görevini sürdürecek ve doğrudan Yönetim Kurulu Başkanı ve Başkan Vekiline karşı sorumlu olacaktır.
2-) Habertürk Tv ve Haberturk.com Ankara Temsilciliği'ne Sayın Nasuhi Güngör, Habertürk Tv Genel Yayın Yönetmenine karşı sorumlu olmak üzere atanmıştır.
3-) Sn. Fevzi Çakır Can Medya Grubu Ankara Temsilciliği görevini doğrudan Yönetim Kurulu Başkanı ve Başkan Vekiline karşı sorumlu olarak icra edecektir.
4-) Habertürk Tv Haber Koordinatörü Sn. Zülfikar Ali Aydın bundan sonra Habertürk Tv Haber ve Yayın Koordinatörü yetki ve sorumluluğu ile Genel Yayın Yönetmenine karşı sorumlu olmak üzere görev yapacaktır.
5-) Habertürk Tv Prime time programları koordinatörlüğü görevi kaldırılmıştır. Prime time haber programları doğrudan Habertürk Tv Genel Yayın Yönetmeninin görev ve yetkisi altında sürdürülecektir.
Yeni görevlendirmelerin hayırlı olmasını ve tüm arkadaşlarımıza başarılar dileriz.
Can Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı - M. Kenan Tekdağ
Can Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili -
Mehmet Can / Medyaradar
8
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu / RTÜK'ten Güncel Haberler
Dün, 18:34Halk TV'nin karartılması kararında flaş gelişme! Yargı 30 gün süre tanıdı

RTÜK tarafından Halk TV'ye verilen 10 günlük karatma cezasına mahkeme dur dedi. Halk TV'nin yaptığı yürütmeyi durdurma başvurusunda karar çıktı.
RTÜK'ün verdiği 10 günlük ekran karartma cezasında yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Ankara 21. İdare Mahkemesi, Halk TV avukatlarının itirazını yerinde buldu.
Mahkeme, RTÜK'ten ekran karatma kararına dayanak yaptığı yayının kayıtlarını, kuruldaki görüş ve tutanakları istedi. Cezanın hukuki gerekçeleri, ceza verilirken hangi yasal dayanakların esas alındığı talep edildi.
Mahkeme RTÜK'e bu belgeleri sunması için 30 gün süre tanıdı.
Fakat RTÜK'ün yürütmeyi durdurma kararına 7 gün içinde itiraz etme hakkı var. Eğer mahkeme, Kuru'un 7 gün içinde yapacağı itirazını yerinde bulursa Halk TV ekranı yine de 10 gün karartılmış olacak.
Fakat süreç mahkeme kararındaki gibi ilerlerse, Halk TV en az 30 gün daha yayın yapabilecek.
NE OLMUŞTU?
RTÜK Halk TV yayınına katılan bir konuğun sözleri nedeniyle 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla kanala 10 gün karartma cezası vermişti. Bir yıl içinde aynı maddeden bir kez daha ceza alması durumunda Halk TV'nin lisansının iptal edilmesi riski doğmuştu.
RTÜK kararı gereğinde Halk TV'nin 8 Temmuz gece yarısında 10 gün için kapanması gerekiyordu. Bu süre içinde Halk TV avukatları mahkemeye yürütmeyi durdurma başvurusunda bulunmuştu.
Medyaradar

RTÜK tarafından Halk TV'ye verilen 10 günlük karatma cezasına mahkeme dur dedi. Halk TV'nin yaptığı yürütmeyi durdurma başvurusunda karar çıktı.
RTÜK'ün verdiği 10 günlük ekran karartma cezasında yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Ankara 21. İdare Mahkemesi, Halk TV avukatlarının itirazını yerinde buldu.
Mahkeme, RTÜK'ten ekran karatma kararına dayanak yaptığı yayının kayıtlarını, kuruldaki görüş ve tutanakları istedi. Cezanın hukuki gerekçeleri, ceza verilirken hangi yasal dayanakların esas alındığı talep edildi.
Mahkeme RTÜK'e bu belgeleri sunması için 30 gün süre tanıdı.
Fakat RTÜK'ün yürütmeyi durdurma kararına 7 gün içinde itiraz etme hakkı var. Eğer mahkeme, Kuru'un 7 gün içinde yapacağı itirazını yerinde bulursa Halk TV ekranı yine de 10 gün karartılmış olacak.
Fakat süreç mahkeme kararındaki gibi ilerlerse, Halk TV en az 30 gün daha yayın yapabilecek.
NE OLMUŞTU?
RTÜK Halk TV yayınına katılan bir konuğun sözleri nedeniyle 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla kanala 10 gün karartma cezası vermişti. Bir yıl içinde aynı maddeden bir kez daha ceza alması durumunda Halk TV'nin lisansının iptal edilmesi riski doğmuştu.
RTÜK kararı gereğinde Halk TV'nin 8 Temmuz gece yarısında 10 gün için kapanması gerekiyordu. Bu süre içinde Halk TV avukatları mahkemeye yürütmeyi durdurma başvurusunda bulunmuştu.
Medyaradar
9
Faydalı Bilgiler / 30 Büyükşehre Çamlıca Kulesi Geliyor
Dün, 17:3930 Büyükşehre Çamlıca Kulesi Geliyor!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa'nın en yüksek televizyon ve radyo kulesi olan Çamlıca Kulesi'nin model alınarak, Türkiye genelinde 30 büyükşehirde benzer verici kulelerin kurulacağını duyurdu. "30 İl Ortak Kule Altyapısı Projesi" kapsamında yürütülecek çalışmalarla hem yayıncılık altyapısının güçlendirilmesi hem de kent estetiğine katkı sağlanması hedefleniyor.
Yazılı bir açıklama yapan Abdulkadir Uraloğlu, Çamlıca ve Çanakkale'de inşa edilen kulelerin model olarak alınacağını belirterek, "Avrupa'nın en yüksek televizyon ve radyo kulesi olan Çamlıca Kulesi'nin benzerlerini Türkiye genelinde yaygınlaştırmak üzere harekete geçtik. 30 büyükşehri kapsayan Ortak Kule Altyapısı Projesi ile yayıncılık teknolojilerini modernize edeceğiz" ifadelerini kullandı.

MODERN YAYIN TEKNOLOJİLERİNE UYGUN
Yeni kulelerin FM, DAB+ ve DVB-T2 gibi modern yayın teknolojilerine uyumlu ve yüksek kapasiteli olacağını belirten Abdulkadir Uraloğlu, her ilin coğrafi ve yapısal özelliklerine uygun planlamalarla çalışmaların devam ettiğini aktardı.
İLK ÇALIŞMALAR TRABZON, BURSA VE TEKİRDAĞ'DA BAŞLADI
Projede ilk adımlar Trabzon, Bursa ve Tekirdağ'da atıldı. Trabzon'un Boztepe bölgesinde kule yapımı için ön hazırlıklar sürerken, Bursa'nın Osmangazi ilçesindeki Gündoğdu Köyü'nde yayıncılara ait iki verici direğinin devralınması yönünde çalışmalar başladı. Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesinde ise mevcut yayın direği devralınarak Ocak 2025 itibarıyla yeni yayınlara geçildi.
Kurulacak kulelerde enerji verimliliği 10 kat artırılacak ve çevre dostu, düşük karbon emisyonlu sistemler kullanılacak. Proje tamamlandığında, yayıncılık altyapısı sadece teknik açıdan değil, çevresel sürdürülebilirlik bakımından da güçlendirilecek.
DAĞINIK ANTENLER TARİHE KARIŞACAK
Bakan Abdulkadir Uraloğlu, kule projelerinin sadece yayın teknolojilerinde değil, şehir estetiğinde de önemli değişim sağlayacağını vurguladı. Çeşitli bölgelerde dağınık şekilde yer alan ve görüntü kirliliğine neden olan eski anten ve direklerin kaldırılacağını söyleyen Uraloğlu, "Yayın hizmetlerini tek merkezden sunarak elektromanyetik kirliliği azaltacağız. Böylece vatandaşlarımız, dünya standartlarının çok altında elektromanyetik alana maruz kalacak. Şehirlerimizin silueti ise modern mimariyle bütünleşecek" dedi.
YÜKSEK KALİTELİ SES VE GÖRÜNTÜ İMKANI SUNULACAK
Yeni kulelerle birlikte vatandaşlar dijital televizyon ve dijital radyonun sunduğu yüksek kaliteli ses ve görüntü olanaklarından faydalanabilecek. Proje kapsamında Ankara, İzmir, Balıkesir, Trabzon, Adana, Sivas, Kayseri, Antalya, Gaziantep, Konya, Diyarbakır ve Samsun'un da aralarında bulunduğu 30 büyükşehirde kuleler inşa edilecek veya mevcut kuleler devralınacak.
Bu kuleler sayesinde onlarca analog ve dijital yayıncı tek bir merkezden hizmet alabilecek. Bakanlık, tüm süreci titizlikle yürüterek hem teknolojik altyapıyı modernize etmeyi hem de vatandaşlara daha kaliteli yayın hizmeti sunmayı amaçlıyor.
TÜRKİYE'NİN YAYINCILIKTA YENİ DÖNEMİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek bu projelerle Türkiye'de yayıncılık alanında yeni bir dönemin kapıları aralanıyor. Teknolojik, çevresel ve estetik açıdan kapsamlı dönüşümler sağlayacak olan bu yeni nesil kulelerle hem kamu hizmeti niteliğindeki yayınlar daha etkin bir şekilde sunulacak hem de şehirler çağdaş bir yayın altyapısına kavuşacak.
Gerçek Gündem
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa'nın en yüksek televizyon ve radyo kulesi olan Çamlıca Kulesi'nin model alınarak, Türkiye genelinde 30 büyükşehirde benzer verici kulelerin kurulacağını duyurdu. "30 İl Ortak Kule Altyapısı Projesi" kapsamında yürütülecek çalışmalarla hem yayıncılık altyapısının güçlendirilmesi hem de kent estetiğine katkı sağlanması hedefleniyor.
Yazılı bir açıklama yapan Abdulkadir Uraloğlu, Çamlıca ve Çanakkale'de inşa edilen kulelerin model olarak alınacağını belirterek, "Avrupa'nın en yüksek televizyon ve radyo kulesi olan Çamlıca Kulesi'nin benzerlerini Türkiye genelinde yaygınlaştırmak üzere harekete geçtik. 30 büyükşehri kapsayan Ortak Kule Altyapısı Projesi ile yayıncılık teknolojilerini modernize edeceğiz" ifadelerini kullandı.

MODERN YAYIN TEKNOLOJİLERİNE UYGUN
Yeni kulelerin FM, DAB+ ve DVB-T2 gibi modern yayın teknolojilerine uyumlu ve yüksek kapasiteli olacağını belirten Abdulkadir Uraloğlu, her ilin coğrafi ve yapısal özelliklerine uygun planlamalarla çalışmaların devam ettiğini aktardı.
İLK ÇALIŞMALAR TRABZON, BURSA VE TEKİRDAĞ'DA BAŞLADI
Projede ilk adımlar Trabzon, Bursa ve Tekirdağ'da atıldı. Trabzon'un Boztepe bölgesinde kule yapımı için ön hazırlıklar sürerken, Bursa'nın Osmangazi ilçesindeki Gündoğdu Köyü'nde yayıncılara ait iki verici direğinin devralınması yönünde çalışmalar başladı. Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesinde ise mevcut yayın direği devralınarak Ocak 2025 itibarıyla yeni yayınlara geçildi.
Kurulacak kulelerde enerji verimliliği 10 kat artırılacak ve çevre dostu, düşük karbon emisyonlu sistemler kullanılacak. Proje tamamlandığında, yayıncılık altyapısı sadece teknik açıdan değil, çevresel sürdürülebilirlik bakımından da güçlendirilecek.
DAĞINIK ANTENLER TARİHE KARIŞACAK
Bakan Abdulkadir Uraloğlu, kule projelerinin sadece yayın teknolojilerinde değil, şehir estetiğinde de önemli değişim sağlayacağını vurguladı. Çeşitli bölgelerde dağınık şekilde yer alan ve görüntü kirliliğine neden olan eski anten ve direklerin kaldırılacağını söyleyen Uraloğlu, "Yayın hizmetlerini tek merkezden sunarak elektromanyetik kirliliği azaltacağız. Böylece vatandaşlarımız, dünya standartlarının çok altında elektromanyetik alana maruz kalacak. Şehirlerimizin silueti ise modern mimariyle bütünleşecek" dedi.
YÜKSEK KALİTELİ SES VE GÖRÜNTÜ İMKANI SUNULACAK
Yeni kulelerle birlikte vatandaşlar dijital televizyon ve dijital radyonun sunduğu yüksek kaliteli ses ve görüntü olanaklarından faydalanabilecek. Proje kapsamında Ankara, İzmir, Balıkesir, Trabzon, Adana, Sivas, Kayseri, Antalya, Gaziantep, Konya, Diyarbakır ve Samsun'un da aralarında bulunduğu 30 büyükşehirde kuleler inşa edilecek veya mevcut kuleler devralınacak.
Bu kuleler sayesinde onlarca analog ve dijital yayıncı tek bir merkezden hizmet alabilecek. Bakanlık, tüm süreci titizlikle yürüterek hem teknolojik altyapıyı modernize etmeyi hem de vatandaşlara daha kaliteli yayın hizmeti sunmayı amaçlıyor.
TÜRKİYE'NİN YAYINCILIKTA YENİ DÖNEMİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek bu projelerle Türkiye'de yayıncılık alanında yeni bir dönemin kapıları aralanıyor. Teknolojik, çevresel ve estetik açıdan kapsamlı dönüşümler sağlayacak olan bu yeni nesil kulelerle hem kamu hizmeti niteliğindeki yayınlar daha etkin bir şekilde sunulacak hem de şehirler çağdaş bir yayın altyapısına kavuşacak.
Gerçek Gündem
10
Faydalı Bilgiler / 30 Büyükşehre Çamlıca Kulesi Geliyor
Dün, 17:3830 Büyükşehre Çamlıca Kulesi Geliyor!


11
Türksat 3A,4A,5B,6A-42.0°E-Uyduları Hakkındaki Haberler / Türksat'tan Güncel Frekans Değişiklikleri
Dün, 17:29
12422 V
DVB-S/QPSK
27500 3/4
Adath News Channel Yayında!
12
Türksat 3A,4A,5B,6A-42.0°E-Uyduları Hakkındaki Haberler / TGRT Belgesel,RTÜK’ten HD Yayın Lisansı Aldı!
Dün, 17:08Türksat 5B @ 42° E
TGRT Belgesel 11425 V 30000 2/3 8PSK HD Yayında!
TGRT Belgesel 11425 V 30000 2/3 8PSK HD Yayında!
13
Türksat 3A,4A,5B,6A-42.0°E-Uyduları Hakkındaki Haberler / Türksat'tan Güncel Frekans Değişiklikleri
Dün, 17:06Türksat 5B @ 42° E
TGRT Belgesel 11425 V 30000 2/3 8PSK HD Yayında!
14
TV'de Spor Ekranı - Spor Kanallarının Yayın Akışları / TRT Tabii Spor Kanallarının Yayın Akışları
Dün, 16:59
15
Faydalı Bilgiler / UYDUMTÜRK Forumunda Günün Haberi
06 Temmuz 2025 | 23:28Diyarbakır'a dev kule yapılacak: Adresi belli oldu!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul'daki Çamlıca Kulesi'nin benzerinin Diyarbakır'da da yapılacağını açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa'nın en yüksek televizyon ve radyo kulesi olan Çamlıca Kulesi'nin benzerini, '30 İl Ortak Kule Altyapısı Projesi' kapsamında hayata geçireceklerini bildirdi.
ADRESİ BELLİ OLDU
Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesi Talaytepe Mahallesi'nde bulunan televizyon ve radyo yayınlarının yeri ise hem çevre kirliliği hem de güvenlik sorunlarıyla gündeme gelmişti. Yeni yapılacak kulenin ise aynı yerde yapılması bekleniyor.
Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Çamlıca ve Çanakkale kuleleri modelinin, Türkiye genelinde yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Başlatılan çalışmalar kapsamında, Diyarbakır dahil 30 büyükşehirde yayıncılık altyapısını güçlendirecek yeni kule projelerini hayata geçireceklerini belirtti.
ŞEHİR SİLUETİNE KATKI
Uraloğlu, bu projelerle hem yayıncılık altyapısının modernize edileceğini, hem de şehir siluetine katkı sunulacağını vurguladı.
KİRLİLİK AZALACAK
Uraloğlu, yeni nesil kule projelerinin yalnızca teknik değil, çevresel ve estetik açıdan da önemli kazanımlar sağlayacağına dikkati çekti.

BAKAN AÇIKLAMA YAPTI
Uraloğlu, "Yayın hizmetini tek bir merkezden sunarak, elektromanyetik kirliliği azaltacağız. Böylece, hem vatandaşlarımız dünya standartlarının çok altında bir elektromanyetik alan değerine maruz kalacak, hem de şehirlerimizin silueti modern bir mimariyle bütünleşecek. Ayrıca, öncelikle bu 30 büyükşehirde, vatandaşlarımızın dijital televizyon ve dijital radyonun ses ve görüntü avantajlarından faydalanmaları sağlanacak. 30 büyükşehirde kurulacak veya devralınacak kulelerle, onlarca analog ve dijital yayıncıya hizmet verilecek. Bu projeler sayesinde, hem vatandaşlarımız daha kaliteli yayınlara ulaşacak, hem de şehirlerimiz teknolojik ve görsel anlamda yeni bir çehre kazanacak" dedi.
HÜDA PAR DA ÖNERMİŞTİ
Öte yandan geçtiğimiz yıllarda HÜDA PAR Diyarbakır eski İl Başkanı Faruk Dinç de aynı çalışmanın "Diyar Kule" adıyla yapılması çağrısında bulunmuştu.
Mücadele Gazetesi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul'daki Çamlıca Kulesi'nin benzerinin Diyarbakır'da da yapılacağını açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa'nın en yüksek televizyon ve radyo kulesi olan Çamlıca Kulesi'nin benzerini, '30 İl Ortak Kule Altyapısı Projesi' kapsamında hayata geçireceklerini bildirdi.
ADRESİ BELLİ OLDU
Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesi Talaytepe Mahallesi'nde bulunan televizyon ve radyo yayınlarının yeri ise hem çevre kirliliği hem de güvenlik sorunlarıyla gündeme gelmişti. Yeni yapılacak kulenin ise aynı yerde yapılması bekleniyor.
Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Çamlıca ve Çanakkale kuleleri modelinin, Türkiye genelinde yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Başlatılan çalışmalar kapsamında, Diyarbakır dahil 30 büyükşehirde yayıncılık altyapısını güçlendirecek yeni kule projelerini hayata geçireceklerini belirtti.
ŞEHİR SİLUETİNE KATKI
Uraloğlu, bu projelerle hem yayıncılık altyapısının modernize edileceğini, hem de şehir siluetine katkı sunulacağını vurguladı.
KİRLİLİK AZALACAK
Uraloğlu, yeni nesil kule projelerinin yalnızca teknik değil, çevresel ve estetik açıdan da önemli kazanımlar sağlayacağına dikkati çekti.

BAKAN AÇIKLAMA YAPTI
Uraloğlu, "Yayın hizmetini tek bir merkezden sunarak, elektromanyetik kirliliği azaltacağız. Böylece, hem vatandaşlarımız dünya standartlarının çok altında bir elektromanyetik alan değerine maruz kalacak, hem de şehirlerimizin silueti modern bir mimariyle bütünleşecek. Ayrıca, öncelikle bu 30 büyükşehirde, vatandaşlarımızın dijital televizyon ve dijital radyonun ses ve görüntü avantajlarından faydalanmaları sağlanacak. 30 büyükşehirde kurulacak veya devralınacak kulelerle, onlarca analog ve dijital yayıncıya hizmet verilecek. Bu projeler sayesinde, hem vatandaşlarımız daha kaliteli yayınlara ulaşacak, hem de şehirlerimiz teknolojik ve görsel anlamda yeni bir çehre kazanacak" dedi.
HÜDA PAR DA ÖNERMİŞTİ
Öte yandan geçtiğimiz yıllarda HÜDA PAR Diyarbakır eski İl Başkanı Faruk Dinç de aynı çalışmanın "Diyar Kule" adıyla yapılması çağrısında bulunmuştu.
Mücadele Gazetesi