RTÜK'ten SÖZCÜ TV'ye 2 Milyon TL Ceza!

AKP ve MHP'li üyelerin oylarıyla, milletvekillerinin konuşmalarını haberleştiren SÖZCÜ TV, RTÜK tarafından ceza yağmuruna tutuldu.



RTÜK Milletvekillerinin konuşmalarını haberleştiren SÖZCÜ TV'yi ceza yağmuruna tuttu. "RTÜK Adaleti" Uğur Dündar'ın sunduğu Arena, Serap Belovacıklı'nın sunduğu "Haber Saati'' ve Fatih Portakal'ın sunduğu ana haber bültenine toplam 2 milyon 041 bin 383 lira para cezası verdi.

SÖZCÜ TV'de  gündeme dair değerlendirmelerde bulunan CHP Milletvekili Veli Ağbaba ve İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez'in açıklamaları eleştiri sınırlarını aşar mahiyette bulundu.

AKP VE MHP'DEN ONAY

RTÜK'ün AKP ve MHP'li üyeleri, SÖZCÜ TV'ye ceza verilmesine kararlaştırdı. Ağbaba ve Çömez'in için RTÜK'ün AKP ve MHP'li üyeleri Ebubekir Şahin, Orhan Karataş, Deniz Güçer, Mehmet Daniş ve Nurullah Öztürk cezaya onay verdi. CHP-İYİ Parti ve DEM'li üyeler Ahmet Can Buğday, Necdet İpekyüz, İlhan Taşçı ve Tuncay Keser ret oyu kullandı.RTÜK daha önce de başta SÖZCÜ TV olmak üzere, iktidar yandaşı olmayan televizyonlara ceza yağdırmıştı.

İŞTE CEZA VERİLEN PROGRAMLARDA ANLATILANLAR:

Asgari ücrete nasıl laf edersin?

CEZA

RTÜK'ün ikinci cezası da 3 Aralık 2024 günü Fatih Portakal'ın sunduğu ana haber bülteni için geldi. Fatih Portakal yayında asgari ücret konusunda TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay'ı eleştirerek, ''Ergün bey bir rakam telaffuz edin, yüzde 80 isteyin millet senin arkanda durur. Ama diyemiyor korkuyor'' dedi.

9 Aralık 2024'deki ''Haber Saati'' programında da ''Bir öğlen yemeğine çalışan kesimler satıldı, ücret böyle belirlendi'' yorumu yapıldı.
RTÜK de ''Kişi ve kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ve aşağılayıcı ifadeler'' kullanıldığını gerekçe gösterdi.

SÖZCÜ TV'ye Kasım 2024 gelirinin yüzde 3'ü oranında 703 bin 866 lira para cezası verdi.Ç

Çömez, Yenidoğan çetesini anlattı:

CEZA

27 Kasım 2024 tarihinde yayınlanan Arena programında İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez'in ''Yenidoğan Çetesi'' ile ilgili açıklamaları yer aldı. Çömez Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu eleştirerek ''Dünya kadar belge sunuyoruz. Dönüp baksana., utanmadan, sıkılmadan kafanı çeviriyorsun. Bu çocuklar ölürken sen haberdardın sustun. Umursamadı ya da birilerinden korktu'' dedi. Uğur Dündar da, ''Biz bebeklerin yaşam hakkını savunuyoruz, RTÜK bize ceza veriyor. Bu ne yaman çelişki, bu ne dehşet verici bir bakış açısıdır'' cevabını verdi. RTÜK bu programla ilgili yasadaki ''Tarafsızlık, gerçeklik, doğruluk ilkelerinin esas alınması''  hükümlerine aykırılık ve haberin ''Doğruluğundan emin olunmadan yayınlandığı'' gerekçesiyle, SÖZCÜ TV'nin 2024 Ekim ayı gelirinin yüzde 3'ü oranında ve 633 bin 651 lira para cezası verdi.

Ağbaba, Gökçek'in Villasını anlattı:

CEZA

RTÜK 17 Aralık 2024'de yayınlanan ''Serap Belovacıklı ile Haber Saati'' programında da CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın açıklamalarını ihlal olarak gördü. Ağbaba'nın TBMM'de gösterdiği iki fotoğraf ve ''Biri vatan ve bayrak uğruna şehit düşen evladımızın derme çatma evi, diğeri, Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'in evi. 14 bin metrekare olan bu malikaneyi Kolombiya'daki uyuşturucu kaçakçısı, hırsızlar ya da Arap şeyhleri yapar. Osman Göçkçek bunlardan hangisi. Ankara Belediyesini 25 yıl yöneten ama rantı elinden alındığı için herkese çamur atan bir trol bir Ankara bebesi ' sözleri aktarıldı. RTÜK de ''Tarafsızlık, gerçeklik, doğruluk ilkelerinin esas alınması''  hükümlerine aykırılık ve haberin ''Doğruluğundan emin olunmadan yayınlandığı'' gerekçesiyle SÖZCÜ TV'ye 703 bin 866 lira para cezası verdi.

Medya Alemi

RTÜK Başkanı Şahin'den otel yangınına ilişkin uyarı: Yayınları takip ediyoruz!
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya'daki otel yangınıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Şahin, "Soruşturmayı aksatacak yanlış bilgi ve belgelerle yapılan haber, yorum ve tartışma programlarını yakından takip etmekteyiz" ifadelerini kullandı.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, X sosyal medya hesabından Bolu Kartalkaya'daki otel yangınıyla ilgili yayın yapan kuruluşlara dair uyarılarda bulundu.

"HASSASİYETLE TAKİP EDİLMEKTEDİR"
78 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan yangınla ilgili Şahin, şu ifadeleri kullandı:

Bolu Kartalkaya'da meydana gelen yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımız Türkiye'nin ortak acısıdır. Bu süreçte RTÜK olarak bizim de beklentimiz sorumluların bir an önce gerekli cezayı almasıdır. Bu anlamda gerek kolluk kuvvetlerinin gerek yargı birimlerinin gerekse ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının hassasiyetle yaptığı çalışmalar ülkece takip edilmektedir.

ETİK OLMAYAN YAYINLAR ASLA KABUL EDİLEMEZ"
Hal böyleyken böyle hassas bir konuda habercilik adına yapılan kanun dışı ve etik olmayan yayıncılık asla kabul edilemez. Özellikle görevi tarafsız bir şekilde haber sunup kamuoyunu doğru bilgilendirmek olan medya mensuplarının zaman zaman hezeyana varan ve bir siyasi parti temsilcisi gibi gerçekleştirdikleri haber sunumlarını kabul etmemiz mümkün değildir.

"PROGRAMLARI YAKINDAN TAKİP ETMEKTEYİZ"
Ülkemizin tamamının yakından takip ettiği ve yargıya intikal etmiş bir süreçle alakalı, soruşturmayı aksatacak yanlış bilgi ve belgelerle yapılan haber, yorum ve tartışma programlarını yakından takip etmekteyiz. Süreçle alakalı tespit edilen ihlallere ilişkin gerekli müeyyidelerin uygulanacağı konusunda kamuoyumuzun şüphesi olmasın."

HALK TV VE BARIŞ PEHLİVAN HAKKINDAKİ SORUŞTURMA
Halk TV ve Barış Pehlivan hakkındaki soruşturmaya ilişkin de açıklama yapan Şahin, "Ayrıca, Halk TV'nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmasına da konu olan 'Bir bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesini izinsiz olarak kayda alıp yayınlaması ve bilirkişinin isminin hedef gösterilerek, yargılamanın seyrini etkilemeye yönelik yayınları', nedeniyle Üst Kurulumuz tarafından inceleme başlatılmıştır. Halk TV'nin habercilik anlayışına aykırı uygulamalarına yönelik gerekli incelemeler yapıldıktan sonra uzmanlarımız tarafından hazırlanan rapor Üst Kurul toplantısında görüşülüp, gereği yapılacaktır" ifadelerini kullandı.

Ekran Haber

RTÜK'ten Kübra Par'ın el hareketine soruşturma
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Gazeteci Kübra Par'ın tv100 yayınındaki kapanış konuşması sırasında yaptığı el hareketiyle ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı.



Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, tv100 Ana Haber sunucusu Kübra Par'ın canlı yayında yaptığı hareketi hakkında inceleme başlatıldığını duyurdu.

İşte Ebubekir Şahin'in açıklaması:

"ÖZGÜR OLDUĞUNDA NELER YAPABİLECEĞİNİ ÇOK MERAK ETMEKTEYİZ"
"TV 100 ekranlarında ana haber bülteni sunan Kübra Par, bugün gazeteciliğin 'etik' ilkeleriyle ilgili yorum yapmıştır. Millete hitap eden bir ekranda özgür olmadığını söyleyerek bu yakışıksız hareketini rahatça yapabilen Kübra Hanım'ın, özgür olduğunda neler yapabileceğini de açıkçası çok merak etmekteyiz.

BU GAZETECİLİK DEĞİL HUKUKUN İHLALİDİR"
Türkiye'de etik ilkelere uyulduğu sürece özgür gazeteciliğin yapılmasında herhangi bir sorun yoktur.  Ancak ne zamandan beri bir görüşmeden alınan gizli ses kaydının yayınlanması gazetecilik olmuştur? Bu gazetecilik değil, aslında hukukun ve kişilik haklarının ihlalidir. Ekranlardan eleştirilecekse bu eleştirilmelidir.

"NİYETLERİNİN GAZETECİLİK OLMADIĞI ORTAYA ÇIKMAKTADIR"
Tüm uyarılarımıza rağmen üzülerek görüyoruz ki TV 100 ekranlarında yapılan bu terbiyesiz hareket, aslında bazılarının perde arkasındaki niyetlerinin ve meselenin de asla gazetecilik olmadığını ortaya çıkarmaktadır.

"İNCELEME BAŞLATILDI"
Üst Kurulumuz halkımıza yönelik yapılan bu ahlaki olmayan hareket ile ilgili inceleme başlatmış olup, hazırlanacak olan raporla ilgili ilk toplantıda gereğini yapacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

STÜDYODAN ÇIKARKEN EL HAREKETİ YAPTI
Kübra Par, ana haber bültenini bitirdikten hemen sonra ise canlı yayın kazasına imza attı. Kameraların kayıttan çıktığını düşünen Par, stüdyodan çıkarken el hareketi yaptı ve kameralara yansıdı. Ana haberden zamanında çıkamayan Par'ın yönetmenine 'zamanında çıktım' demek için böyle bir harekette bulunduğu öne sürüldü.

Ekran Haber

Kübra Par yaptığı el hareketi için özür diledi: Bana hiç yakışmadı
TV100 Ana Haber Sunucusu Kübra Par, dünkü yayın sonunda yaptığı el hareketi nedeniyle özür diledi. Par, bugün sunduğu ana haberi açarken, "Bana hiç yakışmadı. Çok mahcubum, bu mahcubiyet ile karşınızdayım" diye konuştu

Televizyonculuğun dikkat ve özen gerektiren bir meslek olduğuna ve dikkat etmek zorunda olduklarına vurgu yapan Par, "Yıllarımı verdiğim bu meslekte her zaman bu bilinçle hareket etmeye çalıştım. Fakat dün bir an basiretim bağlandı. Jenerik müziğe girince yayından çıktığımızı zannettim, kamera uzaklaştı zannettim ve bana hiç yakışmayan bir davranışta bulundum. Bana hiç yakışmadı" ifadelerini kullandı.



"O ANLAR KAMERALARA YAKALANMIŞ MAALESEF"
Par, "Neden böyle bir hareket yaptım?" sorusuna da şu cevabı verdi:

"Birkaç gündür çıkışta ana haberden 1-2 dakika geç çıkıyordum ve bizden sonraki programın yayın dilimine giriyorduk. Bilenler bilir, bizde o dakiklik çok önemlidir. Yayın arasında da yönetmenimizle bu konuda bir esprileştik ve iddialaştık. Haber bitiriminde jenerik girdi. Kendisi kulağıma bir espri yaptı. Yayından vaktinde çıktığımızı düşünerek kendisine o hiç uygun olmayan şakayı yaptım. O anlar kameralara yakalanmış maalesef."

Yaptığı hareketin yayının içeriği ya da dünkü gündemle alakası olmadığını altını çizen Par, "Bu şekilde yorumlandığı için ayrıca çok üzgünüm" dedi.

RTÜK İNCELEME BAŞLATMIŞTI
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Kübra Par'ın bu hareketini "terbiyesizlik" olarak niteledi. Şahin özgür gazeteciliğin sınırlarını hatırlattı. RTÜK hareket ile ilgili inceleme başlattı. Konu ilk RTÜK toplantısında gündeme gelecek. Ebubekir Şahin bu konuda bir rapor hazırlanacağını duyurdu.

Ekran Haber

RTÜK yine muhalif kanallara ceza yağdırdı! Fatih Portakal'a 'iftira' cezası



Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Halk TV, Now TV, Sözcü TV ve TELE 1'e yine ceza yağdırdı.



Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), üst kurul toplantısını bugün gerçekleştirdi.

Toplantıda Sözcü TV, Flash Haber, NOW TV, Halk TV, Tele 1, TV8 ve dijital platform Netflix'e idari yaptırım uygulandı. Kanal Ege'nin ise yayın lisansı iptal edildi.

HALK TV'YE "SES KAYDI" CEZASI
Üst Kurulda, Halk TV'de yayınlanan Neden Sonuç adlı programda; "bilirkişi olarak görev yapan kişinin telefon görüşmesinin rızası dışında yayımlanmasına yönelik" inceleme raporu değerlendirildi. Raporda izinsiz ses kaydı üzerinden kişinin hedefe alındığı, ismi üzerinden imalarla itibarsızlaştırıldığını, yargılama sürecine yönelik algı oluşturulmak istendiği, ayrıştırıcı bir dil kullanıldığı, tarafsız ve objektif haber verme yükümlülüğüne aykırı şekilde kişisel hakları ve itibarına saldırıldığı, sorumlu yayıncılık anlayışına karşı davranıldığı iddia edildi.

Bu kapsamda; 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yer alan "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez" hükmünü ihlal ettiği iddiasıyla üst sınırdan para cezası verildi.

Kararı, RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, sosyal medyadan duyurdu.

"OYLAMA TALEBİMİZ KEYFİ OLARAK İŞLEME ALINMADI"
Taşcı, X'ten yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"RTÜK'ten Halk TV'ye bilirkişi cezası!

Barış Pehlivan'ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili dosyalara atanan bilirkişi ile yaptığı telefon görüşme kaydının yayınlanması nedeniyle Halk TV'ye yüzde 3 idari para cezası verildi. Oy çokluğuyla alınan karar, yasanın 'özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırılık' hükmüne dayandırıldı.

Kurul'un çoğunluğu, Neden Sonuç isimli programda Seda Selek'in 'Soyadı Büyükcanayakın. İlginç bir isim. Kendisi ne kadar cana yakın ya da kime yakın... Ya da ne kadar cana yakın bilinmez. Ama kime yakın ortada.' sözleriyle bilirkişinin hedef alındığını değerlendirdi.

Uzman raporu yasanın en ağır maddesi 8/1/b bendinden hazırlanmış ancak Üst Kurulda yapılan müzakerede ceza maddesi (ç) bendi olarak değiştirilmiştir. Bu dosya öncesinde RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in 'gereği yapılacaktır' açıklaması nedeniyle ihsası reyde bulunduğundan müzakereye katılamayacağına ilişkin oylama talebimiz keyfi olarak işleme alınmadı ve Şahin açıkladığı gibi ceza yönünde oy kullandı."

TELE 1, NOW VE SÖZCÜ'YE KARTALKAYA CEZASI
Bolu Kartalkaya'da meydana gelen otel yangını faciasıyla ilgili yayınlarından dolayı TELE 1, NOW TV ve Sözcü TV'ye idari yaptırım uygulandı. Üst Kurul toplantısında 6112 sayılı Kanun 8. maddesinde yer alan "Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz" hükmünü ihlal ettiği iddiasıyla Tele 1, NOW TV ve Sözcü TV'ye üst sınırdan para cezası verildi.

FATİH PORTAKAL'A DA 'İFTİRA' CEZASI
Sözcü TV ana haber sunucusu Fatih Portakal'ın "İktidara yakınsan hiçbir şey başına gelmez. İktidar aleyhinde konuşuyorsan, ister gazeteci ol ister siyasetçi ol, alınabilirsin. Senin başına her şey gelebilir. Tenhalarda bile öldürülebilirsin. Tenhalarda bile öldürülebilirsin" sözleri nedeniyle "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez" hükmüne aykırılık iddiası ile üst sınırdan para cezası verildi.

NETFLIX'E YAPTIRIM
Üst Kurul toplantısında NETFLIX'de yayınlanan "Teen Titans Go" adlı programı da değerlendirdi. Söz konusu programa 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8'inci maddesindeki "Toplumun millî ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz" hükmünü ihlal ettiği iddiasıyla üst sınırdan para cezası verilerek katalogdan çıkarma müeyyidesi uygulandı.

Üst Kurul toplantısında TV8'de yayınlanan Survivor isimli programa da şiddeti artırdığı gerekçesiyle üst sınırdan para cezası uygulandı.

MUSA ÖZUĞURLU'NUN FERDİ TAYFUR SÖZLERİNE PARA CEZASI
RTÜK, sanatçı Ferdi Tayfur'a yönelik TELE 1 ekranlarında Musa Özuğurlu'nun "Müzikal açıdan baktığımız zaman berbattı." sözlerini de ceza verdi. Program sunucusunun ifadeleri "topluma malolmuş bir sanatçının ölüm haberinin ardından, sanatçı hakkında eleştiri sınırları ötesinde yorumlar" olarak değerlendirildi.

TELE 1'e " ...kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez" hükmünü ihlali gerekçesiyle üst sınırdan para cezası verildi.

Ayrıca Sözcü TV'nin "Öncesi Sonrası Gece", "Kitabın Ortası", Flash Haberin "Can Ataklı ile Ana Haber" "Başkentte Gündem", NOW TV'nin "Ozan Gündoğdu ile NOW Haber Hafta Sonu" programları da üst sınırdan para cezası aldı.

Medyaradar

Ebubekir Şahin 'gereği yapılacaktır' demişti...RTÜK'ten Halk TV'ye bilirkişi cezası



RTÜK, Halk TV'ye bilirkişi röportajını yayınladıkları gerekçesiyle, en ağır cezalardan biri olan yüzde 3 idari para cezası verdi.

RTÜK, oy çokluğuyla aldığı kararda Halk TV'ye yüzde 3 idari para cezası verildi.

RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, kararla ilgili şunları açıkladı:

"RTÜK'ten Halk TV'ye bilirkişi cezası!

Barış Pehlivan'ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili dosyalara atanan bilirkişi ile yaptığı telefon görüşme kaydının yayınlanması nedeniyle Halk TV'ye yüzde 3 idari para cezası verildi.

Oy çokluğuyla alınan karar, yasanın "özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırılık" hükmüne dayandırıldı.

Kurul'un çoğunluğu, Neden Sonuç isimli programda Seda Selek'in "Soyadı Büyükcanayakın. İlginç bir isim. Kendisi ne kadar cana yakın ya da kime yakın... Ya da ne kadar cana yakın bilinmez. Ama kime yakın ortada." sözleriyle bilirkişinin hedef alındığını değerlendirdi.

Uzman raporu yasanın en ağır maddesi 8/1/b bendinden hazırlanmış ancak Üst Kurulda yapılan müzakerede ceza maddesi (ç) bendi olarak değiştirilmiştir.

Bu dosya öncesinde RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in "gereği yapılacaktır" açıklaması nedeniyle ihsası reyde bulunduğundan müzakereye katılamayacağına ilişkin oylama talebimiz keyfi olarak işleme alınmadı ve Şahin açıkladığı gibi ceza yönünde oy kullandı."

Medyaradar

RTÜK üyesi Taşçı'dan 'Gezi soruşturması' yanıtı! 'Arşiv bu kadar yıl geriye gitmez'

RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Gezi eylemleri soruşturması kapsamında televizyonların görüntü kayıtlarını talep ettiğini belirterek, RTÜK arşivinin bu kadar eskiye gitmediğini vurguladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bugün RTÜK'e gönderdiği yazıyla 12 yıl önce gerçekleşen "Gezi Parkı" protestoları sırasında "propaganda mahiyetinde" yayın yapan medya kuruluşlarının yayın kayıtlarını istedi.



ARŞİV BU KADAR GERİYE GİTMEZ"

RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi soruşturması kapsamında televizyonların görüntü kayıtlarını istemiş olsa da RTÜK arşivi bu kadar yıl geriye gitmez. Yalnızca rapora bağlanan veya yargıya konu olan dosyaların kayıtları muhafaza altına alınır" açıklamasını yaptı.



KAYITLAR KADEMELİ OLARAK SİLİNİR"

X hesabından konuya ilişkin paylaşım yapan Taşçı, şunları kaydetti:

"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi soruşturması kapsamında televizyonların görüntü kayıtlarını istemiş olsa da RTÜK arşivi bu kadar yıl geriye gitmez. Yalnızca rapora bağlanan veya yargıya konu olan dosyaların kayıtları muhafaza altına alınır.

RTÜK yalnızca bir yıl süreyle düzenli olarak kayıtları tutmaktadır. Bir yıl sürenin ardından sistem kayıtları kademeli olarak silmektedir.

Ayrıca 6112 sayılı Kanun'un 25. maddesi gereğince özel medya hizmet sağlayıcılar, yaptıkları her yayının kaydını bir yıl süreyle muhafaza etmekle yükümlüdürler. Dolayısıyla bu kadar geniş tarih aralıklı kayıtları yayıncılardan temin etmek de yasal olarak pek mümkün değildir."

Medyaradar

Medyaya 'Gezi parkı' incelemesi! RTÜK'ten görüntüler istendi...



ID iletişimin sahibi menajer Ayşe Barım'ın Gezi Parkı soruşturmasında savcılık medyayı da incelemeye aldı. RTÜK'e yazı gönderen savcılık, 12 yıl önce gerçekleşen ve ülkenin dört bir yanında halkın meydanlara inerek demokratik hakkını kullandığı Gezi Parkı eylemleri sırasında "propaganda mahiyetinde yayınlar yapan" medya kuruluşlarının yayın kayıtlarının soruşturma dosyasına gönderilmesini istedi.

2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı olaylarına iştirak ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu ve ortağı menajer Ayşe Barım "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme etme" suçundan geçtiğimiz cuma günü tutuklanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ayşe Barım soruşturması kapsamında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) yazı gönderdi.

Yazıda bazı medya kuruluşlarının 27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren meydana gelen "Gezi Parkı eylemlerinin propagandasını yaptığını" ve "bu şekilde toplumsal olayların yaygınlaşmasına neden olduğunu" savundu.

Habertürk'te yer alan habere göre o dönem kamuoyunda Gezi eylemlerini gösteren medya kuruluşlarının yayınlarının tespit edilerek kayıtların bir örneğinin savcılığa gönderilmesini talep etti.

RTÜK'ün hazırlayacağı dosya savcılığa ulaştıktan sonra tespit edilen medya kuruluşlarının sorumluları da savcı huzurunda şüpheli sıfatıyla ifade verebilir.

AYŞE BARIM TUTUKLANMIŞTI

"Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme etme" suçlamasıyla geçtiğimiz cuma günü tutuklanan ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu ve ortağı menajer Ayşe Barım "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme etme" suçundan geçtiğimiz cuma günü tutuklanmıştı.

Soruşturma kapsamında aralarında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Nehir Erdoğan, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu ve Mehmet Günsür, Nejat İşler ve Ceyda Düvenci'nin de bulunduğu çok sayıda ünlü isim tanık olarak dinlenmişti.

İfadelerinde kendilerini Ayşe Barım'ın yönlendirmediğini ve Mehmet Ali Alabora ile samimiyetlerinin olmadığını söyleyen Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu'na savcılık, şüpheliyi kayırmaya yönelik gerçeğe aykırı ifade verdikleri gerekçesiyle "yalan tanıklık" suçundan soruşturma başlatmıştı.

Medyaradar

RTÜK'te dikkat çeken atama! Hangi kanalın genel yayın yönetmeninin eşi yönetici oldu?



Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nda (RTÜK) dikkat çeken bir görevlendirme yapıldı. BengüTürk TV'nin Genel Yayın Yönetmeni Ünal Kaya'nın eşi, RTÜK'te yönetici oldu.

Muhalif televizyon kanallarına üst üste açıkladığı rekor cezalarla dikkat çeken Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nda (RTÜK), yeni bir görevlendirme yapıldı. BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre; görevden alınan Basın Müşaviri Ertan Ömeroğlu'nun yerine Elif Kaya atandı.

Kaya'nın, MHP'ye yakınlığıyla bilinen BengüTürk TV Genel Yayın Yönetmeni Ünal Kaya'nın eşi olduğu öğrenildi. Elif Kaya, kendisine ulaşan BirGün'e atamasında siyasi bir etki olup olmadığı sorulduğunda, "Benim CV'm ortada" karşılığını verdi.

Öte yandan daha önce Meteoroloji Genel Müdürlüğü'ne bağlı Meteoroloji'nin Sesi Radyosu'nda çalışan ve bir dönem radyonun "Dini yayınlar sorumlusu" olan Özgür Sevinç'in de RTÜK Basın Müşavirliği'nde görevlendirildiği öğrenildi

Medyaradar

RTÜK'ten "medyaya Gezi incelemesi" açıklaması: Kayıtlar silinmedi, hepsi elimizde!



İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın RTÜK'ten 'Gezi Parkı' kayıtlarına ilişkin RTÜK üyesi Taşcı "Arşiv bu kadar yıl geriye gitmez" demişti. RTÜK kaynaklarından yapılan açıklamada, söz konusu kayıtların mevcut olduğu ve başsavcılıkla paylaşılacağı belirtildi.

2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan ID Danışmanlık Limited Şirketi'nin kurucusu ve ortağı menajer Ayşe Barım, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme etme" suçundan geçen cuma günü tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında, bazı oyuncular da savcılığa tanık sıfatıyla ifade vermişti.

RTÜK'TEN GÖRÜNTÜLER TALEP EDİLDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma, medyaya da uzanmıştı. Başsavcılık, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) yazı göndererek, bazı medya kuruluşlarının 27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren gelişen Gezi Parkı olaylarının propagandasını yaptığını ve bu şekilde toplumsal olayların yaygınlaşmasına neden olduğunu belirtmiş, eylemleri legal gösteren medya kuruluşlarının yayınlarının tespit edilerek, kayıtların bir örneğinin savcılığa gönderilmesini talep etmişti. RTÜK'ün hazırlayacağı dosya savcılığa ulaştıktan sonra, tespit edilen medya kuruluşlarının sorumlularının da savcı huzurunda şüpheli sıfatıyla ifade verebileceği belirtilmişti.

CHP'Lİ RTÜK ÜYESİ TAŞÇI: KAYITLAR 1 YIL SONRA SİLİNİYOR

RTÜK'ün CHP'li üyesi İlhan Taşçı ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Başsavcılığın talebine tepki göstererek, "RTÜK yalnızca bir yıl süreyle düzenli olarak kayıtları tutmaktadır. Bir yıl sürenin ardından sistem kayıtları kademeli olarak silmektedir" demişti. RTÜK, Taşçı'nın, "Görüntüler 1 yıl sonra siliniyor" iddiasına yanıt verdi.

RTÜK: TÜM KAYITLAR ELİMİZDE

RTÜK kaynakları, Mynet'e yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

"Bütün kayıtlar elimizde. RTÜK, özellikle olağanüstü durumlar, doğal afetler ve bu tür terör olayları gibi durumlarda bütün kayıtları kontrol altına alır, kaydeder, arşivinde saklar. Başsavcılığımız bizden medyayla ilgili gerek TV, gerekse dijital belgeleri talep etmiştir, biz de detaylı bir arşiv taraması yaparak, gerekli arşivi Başsavcılığımıza ileteceğiz. Gezi Parkı dönemine ait tüm kayıtlar bizde mevcut."

Medyaradar

RTÜK uyuyor mu? Bu senaryolar neden denetlenmiyor?

Millet sabah akşam kürsülerden laf dinlemek istemiyor, bir an evvel mahremiyet ve ahlaki değerleri gözeten yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini istiyor.



Millet sabah akşam kürsülerden laf dinlemek istemiyor, bir an evvel mahremiyet ve ahlaki değerleri gözeten yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini istiyor.

NOW TV'de yayınlanan "Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar" dizisinin son bölümünde kayınpeder ile gelinin ahlaksız sahnesi bu kadarı da olmaz dedirtti.

Bu tür ahlaksız sahnelerden millet rahatsız olduğu halde RTÜK hiçbir şey yapmıyor.

Sen ne işe yararsın RTÜK?
Bir yanda "Çocuklarımızın zihin ve beden sağlığı için tavizsiz mücadele yürüteceğiz. Aile kurumu için yeni politikaları devreye alacağız." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir diğer yanda topluma boca edilen bu zehri görmüyor mu?

Millet sabah akşam kürsülerden laf dinlemek istemiyor, bir an evvel mahremiyet ve ahlaki değerleri gözeten yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini istiyor.

Dizinin senaryosunu Fatih Altaylı'nın eşi kaleme alıdı

Şakir Paşa Ailesi'nin hikayesini konu alan dizi, Vahide Perçin, Fırat Tanış ve Devrim Yakut gibi ünlü oyuncuların yer aldığı kadrosuyla dikkat çekiyor. Dizinin senaryosu ise Fatih Altaylı'nın eşi Hande Altaylı tarafından kaleme alındı.

Akit Haber

10 maddelik kural hatırlatıldı! Ana Haber bültenleri uyarıldı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) haber bültenlerinde dikkat edilmesi gereken kurallar hakkında uyarı açıklamasında bulundu. RTÜK açıklamasında, spikerlerin siyasi içerikli ve taraflı yorumlardan kaçınmaları gerektiği hatırlatıldı.

RTÜK, son açıklamasında haber bültenlerinde dikkat edilmesi gereken kurallar hakkında uyarılarda bulundu.

VATANDAŞLAR KARAMSARLIĞA SÜRÜKLENİYOR
"Bazı haberlerin ülkemizde 'olumlu olaylar' olmuyormuş gibi kamuoyuna servis edildiği ve böylelikle vatandaşların karamsarlığa ve yalnızlığa sürüklendiği görülmektedir" denilen açıklamada, bu durumun kamu yararını ve toplumdaki huzuru zedelediği belirtildi.

SPİKERLERE SİYASİ YORUMLARDAN KAÇININ UYARISI
RTÜK açıklamasında, haber spikerlerinin de belirli etik kurallara uygun hareket etmeleri gerektiği vurgulandı. Sunucuların siyasi içerikli ve taraflı yorumlardan kaçınmaları gerektiği hatırlatıldı. 10 maddelik kuralların haber bültenlerinde dikkate alınması gerektiği, aksi takdirde medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara yaptırımlar uygulanacağı belirtildi.

Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"RTÜK izleme uzmanları tarafından yapılan incelemelerde, ana haber bültenlerinde çok sayıda şiddet içeriğine yer verildiği ve haber sunucularının tarafsızlıktan uzak, maksatlı yorumlar yaptığı tespit edilmiştir.

Haber bültenlerinde şiddet içerikli görüntü ve seslerin dışında yayınlanan haberlerde de ülkemizde "olumlu olaylar" olmadığı algısı yaratılıp vatandaşlarımızın karamsarlığa ve yalnızlığa düşürülmek istendiği görülmektedir. Yayıncı kuruluşlarımızın, haber içeriklerinde editoryal bağımsızlıkları bulunmaktadır. Ancak bu bağımsızlık kamu yararı, toplum huzuru ve toplumdaki güven ortamını zedelemeyecek şekilde çalışmayı gerektirmektedir. Ülkemizde enerji, savunma sanayi, yerli ve millî teknoloji, sanat, kültür ve spor olmak üzere birçok alanda başarılı çalışmalar ortadayken, karamsarlık aşılayan "yandık", "bittik", "mahvolduk" haberciliğinin kimseye bir faydası da yoktur.

Bir diğer önemli husus ise ana haber sunucularının olaylar karşısında kendi siyasal görüşlerini de içeren maksatlı yorum ve analizlerde bulunmalarıdır. Tarafsızlıktan uzak, bir siyasi partinin temsilcisi gibi yapılan yorumlar ve analizler gazetecilik etik ilkeleriyle bağdaşmamakta, gazetecilik mesleğine de büyük zarar vermektedir.

6112 sayılı Kanunumuz çok açıktır ve her yayıncı kuruluş bu kanunda belirtilen kurallara uymakla mükelleftir. Genel izleyici saatinde gençlerimizin, çocuklarımızın fiziksel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkileyen, şiddeti yaygınlaştıran, özendiren, kanıksatan, suç ve suçluyu öven, tarafsızlık ilkesini hiçe sayan yayıncı kuruluşlarımıza kanunun bize verdiği yetki doğrultusunda gerekli yaptırımlar en üst sınırdan uygulanacaktır." İfadelerine yer verildi.

KAYNAK: Haber Merkezi

Ebubekir Şahin: Algı operasyonlarıyla değil, kanuni yetkiyle hareket ediyoruz
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, dün yaptığı ana haber açıklamasının bazı medya kuruluşları tarafından bilinçli olarak "basına sansür" olarak yansıtıldığını söyledi. Şahin, "Algı operasyonlarıyla değil kanunun yüklediği yetkiyle hareket ediyoruz" dedi.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, dün sosyal medya hesabından ana haber bültenleriyle ilgili bir açıklama yaptı. Şahin, açıklamasında bültenlerde çok sayıda şiddet içeriğine yer verildiğini, ana haber bülteni sunucularının tarafsızlıktan uzak davrandığını, ülkede olumlu olaylar olmadığı algısı yaratıldığını belirtti. Bunların kanuna aykırı olduğunu vurgulayan Şahin, bunları yapan kanallara en üst sınırdan yaptırımlar uygulanacağını belirtti.



Açıklamayı bazı medya kuruluşları "basına sansür" olarak değerlendirdi ve bu yönde yayınlar yaptı. Şahin'den bu yayınlarla ilgili yeni bir açıklama geldi.

"AÇIKLAMA ÇARPITILDI"
Kanal ismi belirtilmeden yapılan bu açıklamanın genel bir uyarı niteliğinde olduğunu belirten Şahin, "Bazı medya kuruluşlarımız bu uyarıdan fazlaca alınarak konuyu bilinçli bir şekilde 'basına sansür' olarak yansıttılar. Anayasamız, basın hürriyetini güvence altına almış ancak sonsuz bir hürriyet de vermemiştir. (Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26. ve 27. maddeleri hükümleri uygulanır.) Ayrıca 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yayıncı kuruluşlarımızın uyması gereken kurallar ve bu kuralların ihlal edilmesi durumunda uygulanacak yaptırımlar net bir şekilde anlatılmıştır" dedi.

"ALGI OPERASYONLARIYLA DEĞİL..."
RTÜK'ün sosyal medya baskıları ve algı operasyonlarıyla değil, kanunun yüklediği yetkiyle görevini yerine getirdiğini belirten Şahin, "Bundan sonra da bu sorumlulukla hareket etmeye devam edecektir. Ekranlarda genel ahlaka aykırı, şiddet içeren, çocuklarımızın ve gençlerimizin ruhsal ve fiziksel gelişimini olumsuz etkileyen, aile kurumumuzu hedef alan, özel hayatın gizliliğini ihlal eden, kişi ve kurumlarımızı aşağılayan, suçu ve suçluyu öven, manipülasyon ve dezenformasyon içeren, maksatlı ve taraflı yayıncılığa asla geçit vermeyecektir. İhlal eden yayıncı kuruluşlarımıza gerekli yaptırımlar en üst sınırdan uygulanacaktır" ifadelerini kullandı.

Ekran Haber

RTÜK'ün Cumhuriyet TV'ye lisans zorunluluğu kararına tepki



Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 27 Aralık'ta yaptığı genel kurul toplantısında Cumhuriyet gazetesi YouTube kanalı Cumhuriyet TV'ye yönelik lisans zorunluluğu kararı aldı. RTÜK'ün lisans talebinde bulunduğu ilk YouTube kanalı Cumhuriyet TV oldu. Karara karşı oy kullanan RTÜK Üyesi Tuncay Keser, kararı "kanuni dayanaktan yoksun, ölçüsüz, hukuk devleti ilkesine aykırı" bulduğunu vurgularken, bir başka RTÜK Üyesi İlhan Taşçı ise "Hedef Türkiye'de tek seslilik" dedi.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Eylül ayında katıldığı programda, YouTube kanallarına lisans zorunluluğu getirileceğini belirterek, "Kişisel yayınlar hariç tüm yayınlar RTÜK denetimindedir. Yeni dijital mecralar da Türk kanunlarına uymak zorunda. Lisans almak zorundalar. YouTube üzerinden haber yapanlar, program yapanlar RTÜK'ten lisans almak zorunda kalacaklar. Cüzi bir rakamla bu verilecek. Lisans süresi 10 yıllık. Her yıl düzenli ödeme yapılıyor" dedi. 27 Aralık'ta RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, Kurul'un, Cumhuriyet TV ile ilgili karar aldığını bildirerek, "İnternet ortamından yayın izni veya yayın lisansı olmadan yayın hizmeti sunulduğu gerekçesiyle yayın lisansı başvurusunda bulunması konusunda uyarılmasına ve 72 saat süre verilmesine karar verildi" ifadelerini kullandı. Taşçı'nın açıklamasından 10 gün sonra, 6 Ocak 2025'te ise alınan karar, RTÜK'ün internet sitesinden duyuruldu. Duyuruda, alınan karar 2018 yılında yürürlüğe giren "Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik"e dayandırıldı.

"İnternet, basın özgürlüğünün en önemli aracı"
Cumhuriyet'in aktardığına göre; RTÜK üyesi Tuncay Keser'in, üst kurulun bu kararına karşı oy kullandığı öğrenildi. Keser, karşı oy gerekçesinde, şunları kaydetti:

"Çağdaş demokrasiler, temel hak ve özgürlüklerin en geniş ölçüde sağlanıp anayasal güvence altında olduğu rejimlerdir. Ayrıca basın ve ifade özgürlüğünün hangi ölçüde kullanıldığı, demokrasilerin niteliği açısından önemli göstergelerden biridir. Son yıllarda bilişim teknolojisinde sağlanan gelişme, interneti en yaygın iletişim ortamı haline getirmiş, değişik platform ve mecralar, haberleşme özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğünün en önemli aracı haline gelmiştir."

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararını anımsatan Keser, şu ifadeleri kullandı:

"AYM internet alanına müdahalenin çerçevesini 'İnternet, modern demokrasilerde başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından önemli bir değere sahip bulunmaktadır. İnternetin sağladığı zemin, bilgiye ulaşma, kişilerin bilgi ve düşüncelerini açıklama, karşılıklı paylaşma ve yaymaları için vazgeçilmez niteliktedir. Bu nedenle sadece düşünceyi açıklamanın değil, aynı zamanda bilginin elde edilmesi açısından günümüzde en etkili ve yaygın yöntemlerden biri haline gelen internet konusunda yapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların çok hassas davranmaları gerektiği açıktır' şeklinde vurgulamıştır."

"Hukuk devleti ilkesine aykırı"
Keser, üst kurul çoğunluğunca alınan kararla bağlı yönetmeliğe aykırı bir şekilde Cumhuriyet TV'den lisans alma zorunluluğu getirerek ifade özgürlüğüne hukuki olmayan bir müdahalede bulunulduğunu belirtti.

Keser, "İdareye, internet yayıncılığı konusunda çok geniş bir müdahale olanağı veren karar, bu yönüyle hukuk devleti ilkesine de aykırıdır. YouTube platformunun yer sağlayıcı niteliği dikkate alındığında, Cumhuriyet TV'nin adresinden yapılan paylaşımlarda üst kurulun yer sağlayıcılarla ilgili yetkisinin bulunmadığı açıktır. Cumhuriyet TV'ye lisans alma zorunluluğu getirilmesi, kanuni dayanaktan yoksundur, ölçüsüzdür, hukuk devleti ilkesine aykırıdır" değerlendirmesinde bulundu.

"Hedef Türkiye'de tek seslilik"
RTÜK üyesi İlhan Taşçı, RTÜK'ün Cumhuriyet TV özelinde lisans almaması durumunda erişimin engellenmesine yönelik adım atması için mevzuatta herhangi bir görevinin olmadığına işaret etti.

Bu durumu kurul toplantısı sırasında da dile getirdiklerini belirten Taşçı, şunları söyledi:

"RTÜK'ün internet üzerinden yapılan yayınlarla ilgili denetim yetkisi, tıpkı bir televizyon yayınının olduğu gibi katalog biçiminde internet üzerinden yayımlanması halinde söz konusu olabilir. Örneğin A kanalı, B kanalı kendi içeriğini internet üzerinden de yayımlıyorsa 6112 sayılı kanuna göre, RTÜK'ün yetkisi var. Ancak Cumhuriyet TV'ye baktığımızda, klasik anlamda bir televizyon gibi belli saatlerde belli programlarda sistematik bir yayın akışı yok. Bu haliyle RTÜK'ün de Cumhuriyet TV için 'Lisans alın' deme yetkisi yok."

RTÜK'ün kararının doğrudan doğruya "basın özgürlüğüne ve ifadenin yayılması özgürlüğüne müdahale" anlamına geldiğini söyleyen Taşçı, RTÜK'ün oyçokluğuyla aldığı kararı "hukuki dayanaktan yoksun" olarak tanımladı. Taşçı, "Burada hedeflenen halkın bilgi almasına dönük alternatif yolların önünü tıkamaktır. Nihai hedef ise Türkiye'de tek sesliliktir. Diğer taraftan iktidara yakınlığıyla bilinen pek çok başka internet yayını yapan kanal var. Bunlarla ilgili herhangi bir adım atılmazken ne değişmiştir de Cumhuriyet TV'nin lisans alması gerektiği sonucuna varılmıştır" diye sordu.

"Çifte standart"
Basın Konseyi yüksek kurul üyesi ve Cumhuriyet Vakfı üyesi avukat Dr. Başar Yaltı, RTÜK'ün "bugüne kadarki uygulamaları ile siyasal iktidarın anlayışına ve belirli siyasal hedeflere uygun hareket ettiğini" belirtti. Cumhuriyet TV'yi lisanslandırmaya yönelik kararın da bu durumla ilgili olduğu görüşünü dile getiren Yaltı, "Yasal bir dayanak varmış gibi gözükse de benzer durumda çok sayıda yayın kuruluşu olmasına rağmen yalnızca Cumhuriyet TV'ye lisans zorunluluğu gelmesi çifte standarttır. Yasal dayanağı bulunsa bile anayasadaki basın özgürlüğüne ve temel insan haklarına aykırı olduğu görüşündeyim. Bu uygulama muhalif medyanın denetim altına alınması ve yaptırım tehdidi ile sansür uygulanması sonucunu doğuracaktır" yorumunda bulundu.

"Gündem dayatması"
Cumhuriyet'e açıklamada bulunan Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, RTÜK'ün yetki alanınını genişlettiğini, bu durumun diğer YouTube kanallarını da tehdit ettiğini belirtti. Durmuş, "Geleneksel yayıncılık yerini dijitale, yani YouTube'a bırakmış durumda. Çünkü buralara göre daha özgür bir yayıncılığa imkân veriyor. İktidarın bundan rahatsız olduğuna dair birçok emare söz konusu. Bunun devamı Instagram, Twitter, Facebook ve Spotify ve benzeri platformlardan yapılan yayınlar için de gelecektir" ifadelerini kullandı. Durmuş, amaçlarının kendi belirledikleri gündemin dışına çıkılmasını ve gerçek haberin ya da konunun konuşulmasını engellemek olduğunu söyledi.

Medyaradar

Toplantı sona erdi! Yayın ihlallerine ceza yağdırdı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda yayın ihlallerinde bulunduğu tespit edilen 7 kanala cezai müeyyide uygulandı.

RTÜK 6112 Sayılı Kanun'un 8. maddesinde yer alan 'İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.' 'Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz' hükümlerini ihlal ettiği gerekçesiyle bazı kanallara üst sınırdan yaptırım uygulandı.

KREM TANITIMI YAPAN KANALA CEZA
Üst Kurul uzmanlarınca yapılan değerlendirmede bir programda tanıtılan ağrı kremi ürününün tıbbın dahi çözüm bulamadığı ağrılara ve rahatsızlıklara; ameliyata ve ilaç kullanımına gerek olmaksızın çözüm olarak sunduğu ve ürünün ilgili mevzuata aykırı olarak sağlık beyanıyla satışı ve pazarlamasına yer verildiği tespit edildi.

İKİ HÜKMÜ BİRDEN İHLAL ETTİ
Programı yayınlayan TV kanalının, söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinde yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına.. yer verilemez..." hükmü ile 1262 sayılı Kanunu'nun 19'uncu maddesinde yer alan "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır..." hükümlerine aykırı hareket ettiği belirlendi. Söz konusu yayına üst sınırdan yaptırım uygulandı.

ARKADAŞ FLÖRT HİZMETLERİNE ÜST SINIRDAN CEZA
Yine aynı yayıncı kuruluşa sohbet ve arkadaşlık hatlarının ve hizmetlerinin tanıtımına yer verilmesi üzerine "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, arkadaş bulma amacıyla kişilerin tanıştırıldığı ve/veya buluşturulduğu türden programlara... sohbet, arkadaşlık ve eş bulma hatlarının ve hizmetlerinin tanıtımına yer verilemez..." hükmüne aykırılıktan dolayı üst sınırdan yaptırım uygulandı.

İZİNSİZ YARDIM TOPLAMAYA RTÜK ENGELİ
RTÜK, bir kanalın ise yayınlarında bir dernek adına ilgili makamlardan izin almadan yardım toplandığını tespit etmesi üzerine "Haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez" hükmünü ihlal ettiği gerekçesiyle üst sınırdan yaptırım uyguladı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) toplantısından 7 kanala yayın ihlali cezası çıktı.

KAYNAK: İHA Ekran Haber