UYARI!

Kullandığınız tarayıcının JavaScript kullanımı kapalı olduğundan sayfada bloke halindesiniz.


Sayfamızın tasarımı JavaScript kodları ile daha düzgün çalışmakta olduğundan bu uyarıyı aldığınızı belirtmek isteriz.

TRT Kanallarının Yayın Akışı ile İlgili Haberler - Türkiye'deki TV Kanallarıyla İlgili Haberler - Sayfa 11 - Page 11 of 11
UydumTürk UydumTürk UydumTürk

UydumTürk

Fark Edilmeyeni Görür, Söylenilmeyeni Yazar!
16 Yaşındayız!
09 Mayıs 2025 | Saat: Yükleniyor...

TRT Kanallarının Yayın Akışı ile İlgili Haberler

Başlatan KARTAL DEMİR, 05 Ocak 2020 | 14:38

KANAL D ve CNN TÜRK'ün Yayın Akışı »
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
06 Nisan 2025 | 16:22 #150 Son düzenlenme: 06 Nisan 2025 | 16:29 ★RECAİ KARAKUŞ★
Teşkilat dizisinde yeni gelişme! Aybüke Pusat'ın yerine hangi isme teklif gitti?



Sosyal medya hesabından yaptığı 'boykot' paylaşımı nedeniyle TRT, oyuncu Aybüke Pusat'ı 'Teşkilat' dizisinin kadrosundan çıkardı. Pusat'ın diziden ayrılmasıyla senaryoda revizeye gidileceği belirtilirken, oyuncudan boşalan koltuk için Gülsüm İlhan Ali'ye teklif götürüldüğü iddia edildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından ülkede başlayan protestolar, ekonomik boykot hareketi ile birleşmiş ve milyonlarca kullanıcı 2 nisan tarihi için 'boykot' çağrısında bulunmuştu.

Boykot paylaşımı yapan ünlüler arasında TRT'de yayınlanan 'Teşkilat'ın başrol oyuncusu Aybüke Pusat da yer alırken, Pusat söz konusu paylaşımın ardından kanal yönetimi tarafından dizi kadrosundan çıkarılmıştı.

'GÖNÜL DAĞI'NIN YILDIZINA TEKLİF GÖTÜRÜLDÜ

Pusat'ın diziden ayrılmasının ardından çekilen stok bölümlerin kullanılmayacağını ve senaryoda revizeye gidileceğini açıklayan yapım şirketinin Pusat'tan boşalacak koltuk için oyuncu arayışına başladığı öğrenildi.

MyNet'te yer alan habere göre; 'Teşkilat' dizisinde oynaması için bir başka TRT yapımı olan 'Gönül Dağı' dizisinde 'Dilek' karakterine hayat veren oyuncu Gülsim İlhan Ali'ye teklif götürüldü.



'TEKLİFİ REDDETTİ' İDDİASI

İddialara göre Gülsüm İlhan Ali, hayranlarının gösterebileceği tepki ve mevcut dizisindeki rolünden memnun olması nedeniyle sunulan teklifi reddetti. İddiaların sosyal medyada gündem olmasının ardından çok sayıda kullanıcı, Ali'nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımların altına "Diziyi kabul etme", "Sana yakışan bu diziye gelmemen" diye yazdı.

Medyaradar





ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
CHP'li vekil Meclis gündemine taşıdı: TRT 19 yılda 410 milyarı kime harcadı?

CHP'li Dinçer, TRT'nin çoğunluğunu vergilerden elde ettiği parayı nasıl değerlendirdiğini kamuoyuna açıklaması için soru önergesi verdi.

TRT son 19 yılda 10.8 milyar dolar (yaklaşık 410 milyar TL) gelir elde etti ancak bu paranın nerelere harcandığı konusunda soru işaretleri var. CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, TRT'yle ilgili hem Meclis araştırması istedi hem de yazılı soru önergesi verdi.

Özellikle TRT'nin 2004-2023 yılları arasında topladığı 10.8 milyar dolarlık vergi ve gelirlerin nasıl harcandığı ile bandrol ücretlerinin hangi projelere aktarıldığına dair net açıklamalar yapılmıyor. Vergiler ve bandrol ücretleriyle finanse edilen TRT'nin mali yönetimine ilişkin Meclis araştırması isteyen Dinçer, vatandaşın ödediği her kuruşun hesabının sorulması gerektiğini kaydetti.

PARALAR FAİZDE Mİ

Dinçer'in önergesinde, traktörlerden 8.000 TL, cep telefonlarından 1.200 TL ve tabletlerden 400 TL alınan bandrol ücretlerinin hangi alanlara harcandığının kamuoyuyla paylaşılmadığına dikkat çekti.

2022'de elektrik faturalarından kaldırılan TRT payının yerini artan bandrol ücretlerinin almasıyla vatandaşların mali yükünün daha da arttığını ifade eden Dinçer, "TRT'nin vadeli hesaplarda 5 milyar TL, Hazine bonolarında ise 6 milyar TL tuttuğu iddia ediliyor. Ancak bu kaynaklar nasıl kullanılıyor bir açıklama yok" dedi.

SORU İŞARETİ VAR

2023 yılında TRT'nin topladığı 18 milyar TL verginin harcama kalemlerinin belirsizliğini koruduğunu vurgulayan Dinçer, son üç yılda kurumun vergi yükümlülüklerini ne ölçüde yerine getirdiğinin de açıklanmasını istedi. Dinçer, TRT'nin mali raporlarının denetim sürecine ilişkin de soru işaretlerine dikkat çekti.

Bakandan yanıt bekleyen sorular

CHP'li Dinçer, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten şu soruları yanıtlamasını istedi:

- TRT'nin 2004-2023 yılları arasında topladığı 10.8 milyar dolar nasıl harcanmıştır?
- TRT'nin bandrol gelirleri hangi projelere yönlendirilmiştir? Elektrik faturalarındaki TRT payı kaldırıldı, bunun yerine alınan bandrol ücretlerinin vatandaşlara maliyeti nedir?
- TRT'nin 5 milyar TL'si vadeli hesaplarda, 6 milyar TL'si ise Hazine bonosunda. Bu paralar kullanıldı mı?
- 2023'te TRT'nin topladığı 18 milyar TL nerelere harcanmıştır?
- TRT son 3 yılda ne kadar vergi ve kurumlar vergisi ödemiştir? TRT'nin mali raporları denetleniyor mu?

TRT yönetim kurulu üyeleri
Kartal İHL mezunu



Meryem İlayda Atlas Çetin: Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunu Meryem İlayda Atlas Çetin, Bilgi Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Tarih bölümlerini tamamladı. 2014'te yayın hayatına başlayan Lacivert dergisinin kurucu genel yayın yönetmenliği yaptı. Kurucu editör olduğu Daily Sabah gazetesinde yayın koordinatörü.

Milletvekili oğlu



Zahid Sobacı: 20 ve 21'inci dönem Refah-Fazilet Partisi Milletvekili Bekir Sobacı'nın oğlu. 2018-2021 yılları arasında İletişim Başkanlığı Başkan yardımcısı olan Sobacı, 2019 yılında da Basın İlan Kurumu Yönetim kurulu başkanı olarak atanmıştı.

'Milli Gazeteci'



Hilal Kaplan: Bilgi Üniversitesi Psikoloji mezunu. Sabah ve Daily Sabah gazetelerinde köşe yazarlığını sürdürüyor. Sezai Karakoç Sosyal Medya Ödülleri "Milli Gazeteci Ödülü" sahibidir.

Doktora tezi Erdoğan




Oğuz Göksu: İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdi. Doktora tezi "Siyasal İktidar İnşasında Lider Olgusu: Lider Tipolojileri Bağlamında Recep Tayyip Erdoğan İncelemesi" oldu.

Diğer yönetim kurulu üyeleri ise şunlar: Ahmet Albayrak: TRT Yönetim Kurulu Başkanı, Atakan Yılmaz: AKP MKYK üyesi, Mücahit Eker, Oğuzhan Bilgin: Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in oğlu ve Veysel Kurt.

Medyaradar

ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
Gönül Dağı'nın Yıldızı Berk Atan Trafik Kazası Geçirdi!

Gönül Dağı dizisinin sevilen yüzlerinden ünlü oyuncu Berk Atan trafik kazası geçirdi. Omurga ve kaburgalarında kırıklar oluşan Atan'ın hastanede gözlem altında tutulacağı öğrenildi.



Gönül Dağı dizisinin sevilen yüzlerinden ünlü oyuncu Berk Atan trafik kazası geçirdi. Omurga ve kaburgalarında kırıklar oluşan Atan'ın hastanede gözlem altında tutulacağı öğrenildi

Gönül Dağı'nın başrollerinden ünlü oyuncu Berk Atan, Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde dizi çekimlerine giderken bir trafik kazası geçirdi.

Kazanın ardından olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan Atan, hastaneye kaldırıldı.

Yapılan kontrollerde oyuncunun omurga ve kaburgalarında kırıklar tespit edildi. Berk Atan'ın birkaç gün boyunca hastanede gözlem altında tutulacağı öğrenildi.

BERK ATAN KİMDİR?

Berk Atan, 26 Eylül 1991 doğumlu Türk oyuncu ve modeldir. İzmir'in Bornova ilçesinde dünyaya gelmiş ve aslen Boşnak kökenlidir. Lise eğitimini Sıdıka Rodop Lisesi'nde tamamladıktan sonra, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü ve Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü'nde eğitim almıştır. ​

Medya Alemi

ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
Aybüke Pusat'ın Teşkilat'taki son sahnesi yayınlandı! Boykotu destekleyince diziden çıkarılmıştı...



TRT'nin Teşkilat dizisinin başrol oyuncusu Aybüke Pusat boykota destek verdiği için diziden çıkarıldı. Pusat'ın diziden çıkarıldığı sahne gündeme oturdu...


TRT'de yayınlanan Teşkilat dizisinde uzun bir süredir beklenen ayrılık sonunda gerçekleşti.

Tolga Sarıtaş, Aybüke Pusat, Yunus Emre Yıldırımer, Serdar Yeğin, Murat Aygen, Melisa Akman, Özlem Maden, Gizem Güneş, Murat Han, Erkan Biricik ve Erkan Petekkaya gibi isimleri bir araya getiren Teşkilat dizisi bir süredir tartışmaların odağındaydı.

Teşkilat dizisinde Neslihan Başkan karakteri ile seyircinin karşısına çıkan ve geçtiğimiz haftalarda boykota destek paylaşımı yaptığı gerekçesi ile kadrodan çıkartılan Aybüke Pusat diziye veda etti.

Aybüke Pusat'ın sezon finaline kadar Teşkilat dizisine veda edeceği ileri sürülse de Neslihan Başkan karakterinin sahnesi sona ermiş oldu. Dizide Neslihan karakteri "gömülerek" diziden çıkartıldı.

Teşkilat dizisinin bir önceki bölümünde, Neslihan karakteri son sahnede gelen telefonla birlikte gizemli bir yere gitti ve bu gizemli kayboluşu dizideki hikayesinin de bittiği anlamına geliyordu.

Teşkilat dizisinde Aybüke Pusat dönemi "gömülerek" sona ererken yeni başrol oyuncusu görüşmelerinin de devam ettiği ortaya çıktı.

Teşkilat dizisinde yeni başrol oyuncusunun sezon finaline gidilmeden ortaya çıkacağı iddia edildi. Teşkilat 141. bölüm Pazar akşamı saat 20.00'da TRT 1 ekranlarında seyircinin karşısında olacak.

Medyaradar

ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
Teşkilat'ın yapımcısı konuştu! Aybüke Pusat, TRT'nin bu teklifini reddetmiş



'Boykot' çağrısının ardından TRT ekranlarında yayınlanan 'Teşkilat' dizisinin kadrosundan çıkarılan oyuncu Aybüke Pusat, sessizliğini koruyor. Dizi kanadından ise ilk kez açıklama geldi. Yapımcı Timur Savcı, oyuncunun diziden çıkarılış sürecine değindi ve "TRT Aybüke'ye seçenek sundu fakat Aybüke o seçenekten faydalanmadı" dedi.

Yaptığı boykot paylaşımı sonrası oyuncu Aybüke Pusat, TRT'de yayınlanan 'Teşkilat' dizisinin kadrosundan çıkarılmıştı. Oyuncu, o günden bu yana sessizliğini korurken, Teşkilat dizisinin yapımcısı Timur Savcı, Aybüke Pusat'ın kadro dışı kalması hakkında ilk kez konuştu.

Yaptığı boykot paylaşımı sonrası oyuncu Aybüke Pusat, TRT'de yayınlanan 'Teşkilat' dizisinin kadrosundan çıkarılmıştı. Oyuncu, o günden bu yana sessizliğini korurken, Teşkilat dizisinin yapımcısı Timur Savcı, Aybüke Pusat'ın kadro dışı kalması hakkında ilk kez konuştu.

"BİZİM DE SON DAKİKA HABERİMİZ OLDU"
Savcı, "TRT'nin iktisadiydi bu ve TRT bir açıklamayla hızlıca çıktı. Bizim son dakika bir linkle haberimiz oldu. Hatta Aybüke de ofisteydi doğru yönetmek lazım bu mevzuyu diye. Sanki direkt bizimle bağlantılı bir şeymiş gibi oraya çevirmek isteyen oldu ama boykot edilen bir kanalın oyuncusu 'boykot yapın bu kanalı izlemeyin' deyince onlar da doğal olarak bunu anlamakta güçlük çektiler" dedi.

"TRT SÖZLEŞMELERİ ÖZEL SÖZLEŞMELERDİR"
Timur Savcı sözlerine şöyle devam etti: "Bugün bütün piyasa ve gazeteciler biliyor. TRT'ye iş yapıyorsanız o bir devlet kanalı "olumlu ya da olumsuz kırmızı ya da beyaz herhangi bir toplumsal siyasal mesele ile ilgili lütfen bir şey paylaşmayın" diyorlar. Çünkü şöyle bakıyorlar, bu devletin kanalı. Herhangi bir tarafı üzecek, kızdıracak veya ekstra sevindirecek bir şey olmamasına özen gösteriyorlar. Ve TRT sözleşmeleri özel sözleşmelerdir, önceden bunu kabul ediyorsanız imzalar çalışırsınız. Yani burada bir sorun yok."

"EKSTRA BİR 'MAĞDUR' DURUMU OLUŞTURUYORLAR"
Aslı Şafak'ın "Aybüke'ye başka bir dizide rol verir misiniz?" sorusuna cevap veren Yapımcı Timur Savcı, "Bizim Aybüke'yle sıkıntımızın olması için hiçbir sebep yok. Aybüke'nin gideceği dönemde bile bütün ekiple ve oyuncuyla konuşup onların duyguları ve ne yapmak istedikleriyle ilgili o süreçleri yönettik. Aybüke de bizim yıllardır çalıştığımız, daha önce Söz adlı dizimizde de çalıştığımız gayet başarılı iyi bir oyuncu. Hala görüşüyoruz, hala ofisimize gelip gidiyor. Ama insanlar ekstra bir mağdur durumu oluşturuyorlar. Öyle bir durum söz konusu değil. Bu TRT'nin doğal olarak tercihi ve iktisadı buna da bizim yapabileceğimiz bir şey yok hayat böyle bir şey" ifadelerini kullandı.

"TRT AYBÜKE'YE SEÇENEK SUNDU"
Yapımcı Timur Savcı sözlerine şöyle devam etti: "Aybüke amacının siyasi olmadığını söyledi. TRT Aybüke'ye seçenek de sundu. Amacının öyle olmadığını anlatan bir açıklama paylaşmasını istedi. Fakat Aybüke o seçenekten faydalanmadı. Daha önce de paylaşımları vardı, TRT dahil herkes tolere etti. Ekip arkadaşları da üzgünler böyle bir şey olduğu için ve o durumda bırakıldıkları için üzgünler."

"BU KAVGADA TARAF DEĞİLİM"
Yapımcı Timur Savcı, "Sosyal medya şöyle bir şey, bir takım oradan kahramanlar çıkarmaya, bir takım öcüler çıkarmaya çalışıyorlar ama er geç gerçekler anlaşılır. Bu kimsenin haklı çıkamayacağı bir konu. Ben bu kavgaların bir parçası olarak görmüyorum. Türkiye'de 7-8 kanal var ya ben 8 kanala iş yapıyorum. Benim çalışmadığım bir yer yok ben bir taraf değilim" dedi.

Medyaradar

ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
TRT'den sürpriz Amedspor kararı: Ümraniyespor maçını yayınlayacak!
Bu hafta sonu kritik maça çıkacak olan Amedspor için TRT'den sürpriz karar geldi, maçın TRT Kurdi'de yayınlanacağı öğrenildi.

Geçtiğimiz hafta oynanan Çorum FK maçını yayınlamayan TRT, bu hafta Ümraniyespor Amedspor karşılaşmasını ise diğer maçlarla dönüşümlü olarak yayınlayacağını duyurmuştu. Son dakika TRT'den Amedspor maçıyla ilgili karar geldi.
ÜMRANİYESPOR AMEDSPOR MAÇI KURDİ EKRANLARINDA
TFF 1. Lig'in 36. haftasında İstanbul'da Ümraniyespor'a konuk olacak olan Amedspor'un maçı, 27 Nisan 2025 Pazar günü saat 16.00'da oynanacak. Karşılaşma TRT Kurdi ekranlarında naklen yayınlanacak. Ayrıca karşılaşma Türkçe ve Kürtçe olarak çift dilli bir anlatımla yayınlanacak.




https://www.mucadelegazetesi.com.tr

ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
Kamu yayıncılığının dev ve köklü çınarı TRT, 61 yaşında
1 Mayıs 1964 tarihinde TRT yasasıyla kuruldu. Türkiye'nin kamu yayıncılığını yapmakla görevli ilk kuruluşu. TRT 60 yılını geride bıraktı. Uluslararası ve ulusal güçlü bir medya markası konumuna ulaşan TRT, yayıncılıkta öncü olmaya devam ediyor. TRT'nin yayıncılık faaliyetlerinin büyük bölümünü yürüttüğü Ankara Oran'daki devasa fiziki altyapısı, bir başka köklü çınar AA (Anadolu Ajansı) tarafından görüntülendi.




Ankara Masası

ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
TRT Avaz'dan bir ilk: Yapay zekâ ile Türk tarihi anlatımı

TRT Avaz, Türk tarihinin dönüm noktalarını yapay zekâ ile hazırlanan mini belgesellerle ekranlara taşıyarak yayıncılıkta bir ilke imza attı.

TRT Avaz, Türk dünyasının ortak tarihini genç kuşaklara daha etkili aktarmak amacıyla yeni bir projeyi hayata geçirdi. Tamamı yapay zekâ destekli içeriklerle hazırlanan mini belgesel serisi, "İzler" adıyla izleyiciyle buluşmaya başladı. Serinin ilk bölümünde, 4 Mayıs 1924 tarihinde Kerkük'te yaşanan Levi Baskını ele alındı.

İngilizlerin bölgedeki politikalarını ve provokasyonlarını konu alan belgeselde, İngiliz askerlerinin Türkmen sivillere yönelik düzenlediği ve 280 kişinin hayatını kaybettiği saldırı tüm yönleriyle anlatılıyor. TRT Avaz, bu çalışmasıyla Türkiye'de ilk kez tamamen yapay zekâ ile üretilen bir tarih belgeselini yayınlamış oldu.

Genç kuşaklara tarihin dijital diliyle ulaşmak hedefleniyor
TRT Avaz yönetimi, bu projeyle özellikle teknolojiyi yakından takip eden genç izleyicilere ulaşmayı hedefliyor. Türk dünyasının ortak hafızasına ışık tutan olayları dijital bir anlatım diliyle sunan kanal, Türkçe konuşan topluluklar arasında kültürel bağları güçlendirmeyi amaçlıyor.



Yayıncılıkta bir ilki temsil eden bu yapay zekâ destekli belgesel serisinin, ilerleyen dönemde Türk tarihine dair birçok önemli olayı işlemeye devam edeceği belirtildi.

Medyaradar

ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
TRT Genel Müdürü'nden Aybüke Pusat yorumu: Yaşam tarzına baksak...



TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, Aybüke Pusat'ın Teşkilat dizisinden çıkarılmasıyla ilgili konuştu. "TRT'de kimsenin siyasi görüşüne, yaşam tarzına falan bakılmaz. Bakılsaydı zaten Aybüke baştan oynamazdı" dedi.

TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Gündemin öne çıkan başlıklarından biri, oyuncu Aybüke Pusat'ın TRT 1'de yayınlanan Teşkilat dizisinden çıkarılması oldu. Pusat'ın, TRT'ye yönelik sosyal medyada yapılan boykot çağrılarını paylaşmasının ardından diziden ayrılması tartışma yaratmıştı.

Bu konu hakkında cevap veren Sobacı, "TRT'de kimsenin siyasi görüşüne ya da yaşam tarzına bakılmaz. Eğer bakılsaydı, Aybüke Pusat zaten baştan TRT'de oynayamazdı. TRT'yi boykot et çağrısı yapan bir ismin çıkarılması ise TRT'nin en doğal hakkıdır" dedi.

"İMAMOĞLU'NU BİZ SUÇLAMADIK"

TRT'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yaptığı yayınlar da komisyonda gündeme geldi. Bazı milletvekilleri TRT'nin taraflı yayın yaptığını savunarak tepki gösterdi. Zahid Sobacı ise bu eleştirilere, "Biz kimseyi suçlamadık. 'İddiaya göre', 'İmamoğlu neyle suçlanıyor' gibi başlıklarla yayın yaptık. Resmi soruşturmaları yok sayamayız. TRT askeri vesayeti destekleyen yayınlar yaparken tarafsızdı da İBB'deki yolsuzluk iddialarına yer verince mi taraflı oldu?" ifadeleriyle karşılık verdi.

"SEN O PARMAĞI KİME SALLADIN?"

Komisyondaki tartışmalar zaman zaman tansiyonu yükseltti. CHP'li Mahir Polat'ın sözünü keserek yüksek sesle konuşan Zahid Sobacı'ya, CHP'li Okan Konuralp sert bir şekilde "Sen o parmağı kime salladın!" diyerek tepki gösterdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz ise, TRT Genel Müdürü'nün savunmalarını, "Sanırım tekrar genel müdür olmak için performans sergiliyorsunuz. Bakalım Sayın Cumhurbaşkanı bu performanstan memnun kalacak mı?" sözleriyle yorumladı.

TRT'NİN KASASINDA 11,3 MİLYAR TL VAR

CHP'li milletvekilleri, TRT'nin gelir kaynakları ve harcamalarıyla ilgili Sayıştay raporlarını da gündeme taşıdı. CHP'li Mahir Polat, 2023 yılı itibarıyla TRT'nin kasasında 11,3 milyar TL bulunduğunu belirterek, bu paranın faiz ve menkul kıymetlerde değerlendirilmesini eleştirdi: "Hazine'nin kaynak aradığı bir dönemde TRT'nin kasasındaki bu tutar neden vatandaşın hizmetine sunulmuyor?"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yavuzyılmaz da son 4 yılda TRT'nin halktan yaklaşık 2 milyar dolar bandrol geliri topladığını ifade etti. Radyolu koşu bantlarından navigasyon cihazlarına kadar geniş bir ürün yelpazesi üzerinden yüzde 75 oranında bandrol artışı yapıldığını söyleyen Yavuzyılmaz, "Elektrik faturasındaki TRT payı kaldırıldı diyerek halkı yanıltıyorsunuz" dedi.

1,5 MİLYON TL'LİK YURT DIŞI GEZİSİ İDDİASINA YANIT

Komisyon toplantısında gündeme gelen bir diğer iddia ise, TRT yönetiminin 1,5 milyon TL harcama yaptığı bir yurt dışı gezisi oldu. CHP'li İzzet Akbulut'un rapora dayandırarak gündeme getirdiği iddiayı yalanlayan Sobacı, "Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Bu iddia sahibince kanıtlanmalıdır" diyerek suçlamayı reddetti.

Medyaradar

ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
Gönül Dağı senaristi entrikalı dizilerden kurtulmanın sırrını verdi

Her hafta reyting rekorları kıran ve izleyicilerin ilgi odağı olan TRT dizisi Gönül Dağı'nın senaristi Ali Kara, "Dramada en önemli unsur özdeşimdir ve özdeşim karakterle başlar. Seyirci kendisine yakın bulduğu, kendinden izler gördüğü, hatta tam olarak kendisini gördüğü karakterleri sever. Bu duyguyu ve bu bağı yakaladıktan sonra entrikaya gerek var mı?" dedi.



İzleyiciyi her cumartesi akşamı ekrana kilitleyen TRT 1'in rekortmen dizisi Gönül Dağı, seyircilerin duygusal bağ kurabildiği derinlikli karakterleriyle dikkat çekiyor. Dizinin senaristi Ali Kara, iscihaber.net'e verdiği verdiği röportajda, dizinin başarısı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Ali Kara'nın, GİZEM GÜVEN ile yaptığı röportaj şöyle:

"Öncelikle sizi biraz daha yakından tanımak isteriz Ali Bey. Hayatın ilk izlerini nerede ve nasıl deneyimlemeye başladınız? Sizi siz yapan köklerinizden bahseder misiniz?"

Hayat maceram taşrada başladı. Tütün karıklarının arasında. Yazlarımın yarısı köyde yaylada, yarısı tütün tarlasında geçiyordu. Çok güzel bir çocukluk yaşadığımı düşünüyorum. Dedem rahmetli keçi güderdi. Sürüsü vardı. Ben de onunla beraber keçilerin peşinde koştururdum. Dağ bayır gezerdik. Çınar ağaçlarının arasından akan bir deremiz vardı, dedem oradan benim için balık tutardı sonra onları közde pişirir elleri yana yana hazırlardı. Kendisi tek bir lokma bile yemezdi. Sonra çamlıktan topladığımız çam kabuklarından oyuncaklar yapardı bana. Kayıklar, arabalar... İlk çocukluğum böyle geçti, sonrası Ege'nin o masalsı yaz gecelerinin içinde. Ovanın yüzü ateşböceklerinin dansı gibiydi. Bir tepeye çıkıp baktığınızda lüks ışıklarının aydınlattığı ovayı görürdünüz. Sanki bir şehir zannederdiniz koca ovayı. Radyo sesleri gelirdi her tarladan. Doksanların o unutulmaz şarkıları, kimi arabesk, kimi taverna, kimi pop dinlerdi. İnanılmaz güzel komşulukları vardı. Gece yarılarına kadar lüks ışığında tütün toplardık tarlada, saat on gibi çay sohbetleri olurdu. Bütün komşular toplanır çay içerdik. Beni ben yapan galiba bu samimiyetti. Küçük dünyalarında mutlu insanlar, ova damında eski külüstür masam, masamın üstünde gaz lambam, kitaplarım, sabahlara kadar kurduğum hayaller. Dedemin oyuncakları, peşinden koştuğum keçilerin inatçılığı... Vazgeçmeme duygum oradan, hayal kurmam oradan ve ne olursa olsun inancımı asla kaybetmemem ondan.

"Senaristlik, hep hayalini kurduğunuz bir meslek miydi, yoksa zaman içinde keşfettiğiniz bir tutku mu oldu? Bu yola adım atmanızı sağlayan en büyük etken neydi?"

Aslında ben yazarlık olarak baktım meseleye hep. Evet senaristlik başlı başına bir meslek ama yazarlıkla birleştiğinde büyük bir anlama kavuşuyor. Yazma duygum çok küçük yaşlarda başladı. Çok kitap okurdum, gece gündüz. Okudukça içimde tutamadığım bir tutku gelişti. İlk roman denemem henüz orta okuldaydı. Bir defteri tamamen bitirmiştim, ikinci deftere geçmiştim. Ama biten defteri maalesef kaybettim. -Tahmin ediyorum ki o ilk defter bitmiş bir okul defteri zannedilip soba yakarken kullanıldı. Hiç unutmuyorum bir abla kardeş hikayesiydi. Tıpkı Gönül Dağı'ndaki Taner ve Zahide gibi... Vazgeçmedim bir daha başladım, bu defa daha büyük bir defter aldım, tek deftere sığsın diye ama sığmadı bitiremedim de... Araya üniversite hazırlık süreci girdi... Yazmaya vakit bulamayınca bari konuşmaya bir saatim olsun dedim, radyo programcılığına başladım. Lise son sınıfta yerel bir radyoda yaptığım programlar kendi içinde epey bir ses getirdi. Ben de radyonun o gizemli havasına, o samimiyetine kendini kaptıranlardan oldum. Uzunca bir süre radyo programlarım için yazdım. Sonra üniversite yılları... Radyoyu bırakmadım hem çalıştım hem okudum. Sonra sinemayla tanıştım. Üniversitenin ilk senesi, Niğde'de... Küçük bir sinema vardı. İstanbul'da vizyona giren bir film bize üç ay sonra gelirdi. Makinistiyle arkadaş olmuştum, gelen her filmi bedavaya izliyordum. 2000'li yılların başı... Çok güzel filmler geliyordu. Ödüllü filmler. Sonra bir film izledim ve hayatım değişti. Gittim bir kere daha izledim biraz daha değişti. Sonra bir kere daha izledim tamamen değişti. O kadar heyecanlandırmıştı ki, ben sinemacı olacağım dedim. Yazacağım çekeceğim. Roman gibi filmler yapacağım... Tabi bir karar verince insan her şey bitmiyor elbette ama her şey de bir kararla başlıyor. Sonrası uzun bir yol. Sıkıntılarla, dertlerle, mücadelelerle dolu. Çok bedeller ödedim. Taşradan gelmenin, hiç kimseyi tanımamanın bir bedeli varmış gerçekten. Ama insan ne istediğini biliyorsa işi gerçekten kolaylaşıyor. Yeşil Deniz'e bir diyalog yazmıştım; "Yola bakcen, yola bakcen, yola bakcen" çok basit gibi görünen bir diyalogdu ama ben hep yola baktım. Önümdeki yola. Başka kimsenin yoluna değil. Kimin ne yaptığıyla ilgilenmedim, ben ne yapıyorum dedim. Ne yazıyorum ne anlatıyorum ne anlatmak istiyorum? Kendi içimdeki yolu buldum, kendi içimdeki duyguları...

"Bir filmin veya dizinin başarısında en belirleyici unsur sizce nedir? Hikâyenin omurgasını oluşturan senaryo mu, karakterlere hayat veren oyunculuk mu, yoksa görsel dili ve anlatımı şekillendiren yönetmen mi? Senaryonun, bu üç temel yapı taşı içindeki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?"

Hepsi... Yani yaptığımız iş birçok bileşenin bir araya gelip de oluşturduğu bir iş. Sinema büyülü bir sanat bunun içinde söz var, insan var, mekân var, müzik var... Tek başına hiçbiri yetmiyor. Hepsinin ölçülü bir şekilde bir araya gelmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu bir dans, bu bir ritim... Bu ritmi yakaladığınızda ortaya güzel bir film çıkıyor. Evet bu bütünün içinde senaryo çok önemli bir parça. Kötü bir senaryonuz varsa asla iyi bir film yapamazsınız. Ama iyi bir senaryonuz varsa her zaman şansınız daha yüksektir... Çekim sürecinde birçok aksilikler olabilir ama senaryonun duygusunu bir şekilde ekrana taşıdığınızda her zaman karşılığını bulur...

"Ali Bey, yazdığınız senaryonun, yönetmen ve oyuncu performansları açısından tam anlamıyla beklentileri karşıladığını düşünmediğiniz bir proje oldu mu? Eğer olduysa, bu tür uyumsuzlukların dramatik yapı ve karakter gelişimi üzerindeki etkileri nasıl oldu?"

Elbette oldu. Dediğim gibi bu bir ekip işi... Birçok parçanın aynı anda doğru bir şekilde buluşması gerekiyor. Eğer yazdığınız bir projeyse zaten düğme baştan yanlış iliklenmiş oluyor ve o projenin tutma şansı kalmıyor. Ama projenin içinde aksayan parçalar varsa, çalışmayan karakterler, duygular varsa elbette vazgeçtiğim çok oluyor. Bir karakter yazıyorum ama cast oturmamış, mecburen vazgeçip yeni karakterlere yeni hikayelere yöneliyorsunuz... Zaten dizide şuna inanıyorum ben, dizi çekilene kadar yazarın hayali yön veriyor, sonrasında ise oyuncunun o karakteri nasıl oynadığı. O yüzden her çalıştığım oyuncuya şunu söylüyorum; senarist yazmaz oyuncu yazdırır

"Senaryo yazım sürecinizde karakter odaklı mı yoksa olay örgüsü merkezli bir yaklaşım mı benimsiyorsunuz? Önce karakterleri derinlemesine inşa edip hikâyeyi onların üzerinden mi şekillendiriyorsunuz, yoksa dramatik yapıyı kurduktan sonra karakterleri bu çerçevede mi geliştiriyorsunuz? Senaryo geliştirme sürecinizde nasıl bir anlatı stratejisi izliyorsunuz?"

Ben tamamen karakter merkezli bakıyorum. Önce karakterlerim vardır hikâye ve olay örgüsü sonra gelir. Aslında hayat gibi. Hayatlarımızı belirleyen şey çoğunlukla karakterimizdir. Verdiğimiz kararlar, isteklerimiz, arzularımız, korkularımız, endişelerimiz. Elbette bizim dışımızda bizi etkileyen birçok olay vardır ama onlara verdiğimiz tepkiler zaten bizi biz yapar. O yüzden yazarın yazdığı karakteri çok iyi tanıması gerekiyor. Onun kılcallarında dolaşıp her anında her kararında onun gözünden ve içinden yollar bulması gerekiyor... Eğer büyük bir hikayem varsa bile onu önce bir kenara koyup karakterlerimi inşa ediyorum. Sonra o hikâyeyi ve olay örgüsünü çekmeceden çıkarıp karakterin önüne koymak kolay. Ama hikâyenin nasıl gelişeceğini ve nasıl finalize olacağını yazdığım karakterler belirliyor.

"Türkiye'de birçok dizi, entrika, yasak aşk ve sansasyonel ilişkilerle izleyici çekmeye çalışırken, siz Yeşil Deniz ve Gönül Dağı gibi yapımlarla Anadolu insanının sıcaklığını, kültürel değerlerini ve içten insan ilişkilerini ön plana çıkarıyorsunuz. Üstelik bunu yaparken büyük bir başarı elde ediyorsunuz. Popüler klişelere başvurmadan, hikâyelerinizi nasıl güçlü kılıyorsunuz?"

Ben sinemayı ya da daha geniş bir tanımla dramatik anlatıları Mesnevi'de geçen Fil hikayesine benzetiyorum. Hayatında hiç fil görmemiş insanlar karanlık bir odada fili tanımlamaya çalışırlar. Kimi kuyruğundan tutar filin bir yılana benzediğini söyler, kimi gövdesine dokunur duvara benzetir, kimi burnunu tutar hortum olduğunu iddia eder. Dramatik anlatılar da böyle herkes kendi algısından ve algılayabildiği yerden bir yorum getiriyor. Özellikle dizi sektöründe çok fazla genel kabul var. Şu olmazsa tutmaz, bu olmazsa tutmaz gibi. Ama ben hep hikâye anlatıcılığına inandım... Doğru karakterler ve doğru bir anlatı bulduktan sonra bütün hikayeleri anlatmak mümkün. Dramada en önemli unsur özdeşimdir ve özdeşim karakterle başlar. Seyirci kendisine yakın bulduğu, kendinden izler gördüğü, hatta tam olarak kendisini gördüğü karakterleri sever. Bu duyguyu ve bu bağı yakaladıktan sonra entrikaya gerek var mı? Yasak aşka, karmaşık ilişkilere gerek var mı? Yeşil Deniz, Gönül Dağı, Modern Doğu Masalları... Bunlar bizim özümüzden gelen hikayeler. Anadolu insanın özlediği hayalini kurduğu hikayeler. Bir ayna gibi, kendimizi görüyoruz bu projelerde... Önemli olan yeni bir yol açmak, gidilmiş olandan gitmek zaten kolay...

"Yeşil Deniz'de dört kafadar, Gönül Dağı'nda ise üç kuzen arasındaki dostluk ve dayanışma, dizilerinizin en güçlü yanlarından biri. Gerçek hayatta sağlam dostlukların giderek azaldığı düşünülürken, yazar olarak izleyicinin bu samimi bağlara bu denli güçlü bir şekilde karşılık vermesini nasıl izah edersiniz?"

Özlemle... Bence büyük bir özlem var. Eski samimi günlere, dostluklara, arkadaşlıklara, akrabalıklara... Dünya bizi kaçınılmaz bir şekilde bireyselleşmeye doğru götürürken içimiz hala BİZ olmak istiyor...

"Dört sezondur izlenme rekorları kıran ve bozkırın ruhunu ekrana taşıyan Gönül Dağı, hem dramı hem de komediyi ustaca harmanlayan bir dizi. Bu güçlü hikâye nasıl ortaya çıktı? Çıkış noktanız neydi ve senaryoyu kaleme alırken sizi en çok etkileyen, bu dünyayı yaratmaya sürükleyen şey ne oldu?"

Öncelikle hikâyenin en başında TRT'ye ve yapımcımız Ferhat Eşsiz'e teşekkür etmem gerekiyor. TRT Kurumu bu projeyi Anadolu insanına bir vefa borcu olarak gördü, Ferhat Bey'in Anadolu sevdasıyla birleşti sonra benim nasibime düştü. Bozkırı ve Anadolu'yu anlatan bir hikaye istediler benden. Ben de çalıştım, heybemde ne varsa döktüm ortaya. Beğenildi yol alındı ve sonra yavaş yavaş yol arkadaşlarımız katıldı. Önce senaryo ekibim, hiç heyecanını kaybetmeden ilk günkü samimiyetle en güzel hikayelerini kattılar. Yönetmenimiz, teknik ekibimiz, oyuncularımız, kamera önü ve arkasında yüzlerce insan. Sonunda da her birinin ayrı ayrı emeği ve özverisiyle proje ete kemiğe büründü, Gönül Dağı oldu. Bence büyük bir samimiyetin ürünü Gönül Dağı. Çalışan emek veren herkesin... Ekran başında her hafta oturup izleyip değer katan, böyle nahif samimi bizden projeler de tutuyormuş dedirten, yeri geldiğinde bizlere kızan, eleştiren, tepkisini gösteren, yeri geldiğinde alkışlayan, yeri geldiğinde hatalarımızı kusurlarımızı örten ama bizi hiç bırakmayan seyircimizin ürünü Gönül Dağı...

"Gönül Dağı takipçilerinden gelen geri bildirimler, senaryo yazım sürecinizi etkiliyor mu? Seyirci talepleri doğrultusunda dramatik yapıyı veya karakter gelişimlerini değiştirdiğiniz durumlar oldu mu? İzleyici etkileşimi, senaryonun evrimleşmesinde nasıl bir rol oynuyor?"

Geribildirim (Feedback) biliyorsunuz iletişim kuramının en önemli parçası. Geribildirim olmadan iletişim olmaz. Tabi ki de seyirciden gelen eleştiriler yorumlar istekler bizim için çok kıymetli ve genellikle dikkate alıyoruz. Tabi ki herkesi mutlu etmemiz mümkün değil ama zamanla bir ortalaması oluyor geri bildirimlerin biz de ona göre hikayemize yön veriyoruz. Sürekli seyircimizle etkileşim halindeyiz. Yorumları takip ediyoruz. Hangi hikayelerin sevilip sevilmediğinin nabzını tutuyoruz... Dediğim gibi bu üretim sürecinde seyircinin rolü çok büyük...

⁠"Önümüzdeki dönemde yeni projeleriniz var mı? İzleyicileri ne gibi sürprizler bekliyor?"

Tabi ki heybemiz boş değil güzel projelerimiz var ama bunlar zamanla gerçekleşecek projeler. Şu an Gönül Dağı devam ediyor ve biz de onun dünyasında yaşamaya devam ediyoruz...

"Türk dizilerinin uluslararası alandaki başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün küresel pazarda daha fazla yer edinmesi ve içerik ihracatının artmasıyla birlikte, Türk televizyonunun geleceğini hangi yönde şekillendirecek gelişmeler öngörüyorsunuz?"

Türk drama sektörü son yirmi yılda epey bir mesafe kat etti. Hem içerik anlamında hem de prodüksiyon anlamında çok iyi bir noktaya geldik. Dünyadan da Türk Dizilerine karşı çok büyük bir teveccüh ve talep var. İşlerimizi yaparken sadece dizi değil aynı zamanda bir Kültür ihraç ettiğimizi de unutmamamız gerekiyor. Anadolu'nun güzelliklerini, değerlerimizi, kültürümüzü dünyaya anlatabilmek için, kendimizi dünyaya tanıtabilmek için dizilerin çok önemli bir rolünün olduğunu düşünüyorum. Bu hem bir fırsat hem de sorumluluk. Bu sorumluluğun bilincinde olmak gerekiyor.

"Dijital platformlar ile geleneksel televizyon dizileri arasındaki farkları nasıl değerlendiriyorsunuz? İçerik üretimi ve anlatı yapıları açısından her iki platformun sunduğu özgürlük ve sınırlamalar neler? Senaryo yazım sürecinde hangisinin daha fazla yaratıcı özgürlük sunduğunu düşünüyorsunuz?"

İkisinin de avantajları ve dezavantajları var. Televizyon daha fazla karakteri bütün detaylarıyla işlemenizi sağladığı gibi hikâye anlatma konusunda elinizi zenginleştirebiliyor ama uzun olmasının verdiği yorgunluk ve hikayeleri tüketmesi açısından da dezavantajları var. Dijital platformlar ise televizyonda anlatamayacağınız minimal hikayeleri daha fazla mesai harcayarak daha fazla düşünerek kaleme almanızı sağlıyor. Bir hikâyeyi kısa bir şekilde anlatmak zordur her zaman. Seçtiğiniz her sahnenin özenle seçilmesi gerekir. Anlatı konusunda daha ekonomik davranmak zorundasınız. Ama ne olursa olsun ikisinin de yeri ayrı ve ikisi de hikâye anlatmak için oldukça güzel bir yol...

"Senaryosunu çok beğendiğiniz ve keşke ben yazmış olsaydım dediğiniz bir dizi veya film var mı?"

Beğendiğim çok fazla film dizi var ama Ertem Eğilmez filmlerinin içinde olmayı çok isterdim.

Yeni senaristlere tavsiyeleriniz neler?

Söylenecek çok şey var tabi ama buraya sığacağını düşünmüyorum. O yüzden kısa ve öz, Yunus Emre'nin dediği gibi;

"İlim ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen.
Ya nice okumaktır..."

Önce kendini bilmek... Bence meselenin özü bu...

Kaynak: iscihaber.net

ADMIN-DIYARBAKIR avatar
★RECAİ KARAKUŞ★
Admin
İleti 8,260 Konu 333 Beğeni 197 Puan 13,865
Admin
ADMIN-DIYARBAKIR avatar
  • 👑Kurucu👑Yönetici👑
  • 👑Hakimiyet;Alemlerin👑RABBİ Yüce ALLAH'INDIR👑
  • İleti 8,260
  • Konu 333
  • Beğeni 197
  • Puan 13,865
  • Almanya / Diyarbakır
  • Kayıtlı
TRT'ye bağlı şirketlere ihale muafiyeti



Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) iptal ettiği TRT'ye bağlı şirketlerin Kamu İhale Kanunu'ndan muaf tutulmasını öngören düzenleme, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçti. KESK temsilcisi, teklifin şirketleri denetimden uzaklaştıracağı uyarısında bulundu.

AYM'nin, "yolsuzluğa sebebiyet verebileceği" gerekçesiyle iptal ettiği TRT'ye bağlı şirketlerin Kamu İhale Kanunu'ndan muaf tutulmasına yönelik düzenleme, yeniden Meclis gündemine geldi. AKP tarafından 25 Nisan'da sunulan ve 7 Mayıs'ta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen torba teklif, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla komisyondan geçti.

TRT şirketlerine ihale muafiyeti
Teklifle, TRT Genel Müdürü'ne en yüksek devlet memuru aylığı ödenmesinin yolu açılırken, kurumun şirket kurabilmesi ve özel sektörle ortaklık yapabilmesine imkân tanındı. Teklifteki dikkat çekici düzenlemelerden biri de, TRT'nin kurduğu ya da ortak olduğu şirketlerin alım, satım, danışmanlık ve yapım işlerinin Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında bırakılması oldu.

KESK: "Denetimden uzak yapı kuruluyor"
BirGün'ün aktardığına göre, komisyon toplantısına katılan KESK Temsilcisi Şaziment Banu Savaş, ilgili maddeye itiraz ederek, şirketlerin denetimden uzak ve "istenilenin yapılabileceği bir yapıya" kavuşturulmak istendiğini ifade etti. Ayrıca TRT personelinin bu şirketlerde görev alabileceğini ve burada alacakları ücretler için herhangi bir sınır belirlenmediğini vurgulayan Savaş, bunun "ayrıcalıklı personel" yaratacağını belirtti.

Muhalefet: Sayıştay ve Meclis denetimi dışında kalacak
CHP Manisa Milletvekili ve Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ise, TRT'nin harcamalarının büyük kısmının yurttaşın ödediği vergilerle finanse edildiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

"TRT'nin 2023'teki 21 milyar TL'lik gelirinin 18,2 milyar TL'si yurttaşın vergilerinden oluşuyor. Ancak TRT'nin kuracağı şirketler ne Sayıştay ne de Meclis denetimine tabi olacak. Harcamaların detayları ticari sır gerekçesiyle açıklanmıyor."

Bakırlıoğlu, TRT'nin yurt dışında kurduğu TRT World News UK Limited'in de Sayıştay denetiminden muaf tutulduğunu hatırlattı.

Komisyondan geçen teklifin 12 Mayıs'ta TBMM Genel Kurulu'na gelmesi bekleniyor.

Medyaradar